Saturday, December 25, 2010

MEYVELERİN GÜCÜ

MEYVELERİN GÜCÜ
MEYVELERİ NE ZAMAN YEMELİYİZ?
Yemeklerden önce meyve yemek sağlığa yararlı olarak kabul edilir. Çünkü meyvelerdeki yararlı maddeleri vücudun aç karnına, tok karnına olduğundan daha iyi sindirdiği bilinmektedir.

Bir görüşe göre meyveler hemen yemek üzerine yenmemelidir. Meyve tüketiminde en uygun zaman meyvelerin yemekten iki saat önce veya iki saat sonra tüketilmesidir. Çünkü, meyvelerdeki şeker, yemekten önce veya ayrı olarak daha kolay sindirilir.

Meyvelerden sonra salata tipi şeylerle öğüne başlamak yararlı olur. Daha sonra tahıl ürünleri ve sebzelere yer vermek besinlerin vücuda sağlayacağı yararlar açısından doğru olur.


Armut: Kalp - damar sağlığı, alçak kan basıncı ve fiziksel performansa iyi gelen vitaminleri barındırır.

Brokoli: Mide ve yemek borusu kanseri tehlikesini azaltır.

Çilek: Sigara dumanının etkilerini azaltır. Sigara içilen bir odadayken gün boyunca ağza iki çilek atılması önerilir.

Elma: Böbeklerin temizlenmesine, sindirim rahatsızlıklarının kontrol edilmesine yardım eder.

Greyfurt: Sindirimi uyarır. Diş etlerinin kanamasını azaltır, soğuk algınlığına iyi gelir. Lifleriyle yenirse, kolesterolü düşürür.

Havuç: Enerji verir. Karaciğerin safra salgılamasına ve kolesterolü dengelemesine yardım eder.

Ispanak: Karaciğeri, lenf bezlerini ve kan dolaşımını uyarır.

İncir: Bağırsakları çalıştırır, enerji verir. Cinsel güce yardımcıdır.

Karpuz: Kabuğundaki çinko iktidarsızlığa iyi gelir. Böbreği temizler.

Kiraz: Kolesterolü düşürür, özellikle sapları idrar söktürücüdür.

Kayısı: Kan yapıcıdır. Güzel bir cilt ve saça olumlu etkisi vardır. Kanserin önlenmesinde yardım eden iyi bir karotenoid kaynağıdır.

Kavun: Endişe ve uykusuzluğa iyi gelir. Bağırsak ve cilt kanserine karşı Amerikan Kanser Topluluğu'nca tavsiye edilmiştir.

Lahana: Yaşlanmayı önleyici mineral olarak kabul edilen selenyum sağlıklı bir cilt verir, erkeğin cinsel gücünü artırır.

Mandalina: Enfeksiyonlarla savaşmayı kolaylaştırır.

Muz: Kalbe ve kas sistemine yararlıdır. Yorgunluğa ve ishale birebirdir.

Portakal: Soğuk algınlığı, grip, incinme, kalp hastalığı ve felçten korunmaya yardım eder.

Sivribiber: Şişkinliği azaltmada faydalıdır. Saçlara, tırnaklara ve cilde çok iyi gelir.

Salatalık: Kasları gençleştirir. Deri hücrelerine elastikiyet verir.

Sarmısak: Tansiyonu düşürür, kan pıhtılaşmasını azaltır. Bazı mide kanserlerini önlediği ve bağışıklık sistemini güçlendirdiği kanıtlanmıştır.

Üzüm: Böbreklerin çalışmasını uyarıp kalp atışını düzenler. Karaciğeri temizler. Siyah üzüm kabukları ve çekirdekleriyle yenirse hücre yenileyicidir.

Vişne: Mineral ve vitamin deposudur. Koyu renkli vişneler, açık renklilere oranla daha fazla mineral içerir

Erkek sağlığı

Araştırmalar, destek ürünlerin erkek sağlığında önemli rol oynadığını gösteriyor. Ancak bu ürünlerin tüketimi kişinin beslenme, yaş, cinsiyet, kilo, boy, yaşam biçimi ve sağlık durumuna göre değişiyor
Saw Palmetto, çinko, maca, likopen gibi desteklerin özgunaydın ellikle erkek sağlığında etkili olduğunu söyleyen Taylight Sağlık Merkezi’nden Diyetisyen Berrin Yiğit, “İstenen etkinin sağlanması için bu ürünler mutlaka uzman kontrolünde kullanılmalı, gelişigüzel tüketilmemeli” diyor. İşte erkek beslenmesinde etkili olan destek ürünler ve özellikleri.
VİTAMİNLER
C VİTAMİNİ
Pek çok sebze ve meyvede bulunan en etkili antioksidanlardan biri olarak bilinen C vitamini kemik, eklem ve damar sağlığı için önem taşıyor. Serbest radikalleri nötralize edebilen, bazı kanser türleri ve kalp hastalıklarını önleyebilen C vitamininin, kişisel ihtiyaçlara göre değişmekle birlikte günde 200-2000 mg arasında bölünmüş dozlarda alınması önerilir.
E VİTAMİNİ
Bitkisel sıvı yağlar, yağlı tohumlar, tam tahıllar ve yeşil yapraklı sebzelerde bulunan E vitamini yağda eriyen antioksidanlar familyasından sayılmaktadır. Başta kalp damar hastalıkları, kanser türleri, Alzheimer, katarak oluşumunda etken olan serbest radikalleri nötralize eden, prostat sağlığının korunmasında etkili olan, bağışıklık sistemini güçlendiren bir vitamin.
D3 VİTAMİNİ
Yumurta, yağlı balıklar ve balık ciğerinde bulunan D vitamini, doğal hali deride sentez edilmektedir. Prostat kanserini önleyici ve tedavi edici olan D 3 vitamini,bağışıklık sisteminin korunması ve kemik sağlığı için önemlidir. Günde 400-1000 IU arasında önerilir.
FOLİK ASİT
Yeşil yapraklı sebzeler, turunçgiller, zenginleşmiş tam tahılllarda bulunan bir çeşit B vitamini olan folik asit anne sağlığı kadar erkekler için de önemli. Kanser, kalp hastalıkları ve felce neden olabilecek kan homosistein seviyelerinin düşürülmesinde, kan basıncında ve ruhsal dengede etkilidir. Günde 400 ile 1000 mikrogram olarak, tercihen B12 vitamini ile alınması tavsiye edilir.
B12 VİTAMİNİ
Deniz mahsulleri, yumurta, kümes hayvanları, süt ürünleri ve kırmızı et gibi hayvansal kaynaklı besinlerde bulunan B12 vitamininin eksikliği genellikle vejeteryanlarda gözlenir. Öte yandan mide asidinin azalmasına bağlı olarak, yaşı ilerlemiş kişilerde de görülebilmekte. B12 vitamininin eksikliğinde Demir yetersizliği, sinir sistemi tahribatı, depresyona eğilim, alzheimer ve kanser riski artabilir. Bu vitaminin Günde 100 ile 500 mikrogram alınması önerilir.

MİNERALLER
ÇİNKO
Kabuklu deniz ürünleri, kırmızı et, yumurta, yağlı tohumlar ve kuru baklagillerde bulunan çinko üreme sistemi ve prostat sağlığı için önemli bir mineral. Atletik performansı ve direnci artırabilen, bağışıklık sistemini güçlendiren, yara iyileşme sürecini kısaltabilen, yaşa bağlı makula dejenerasyonuna iyi gelen çinko günde ortalama 25 ile 75 mg yemeklerle birlikte alınmalıdır.
BAKIR
Tavuk ürünleri, kuzu, balık, istiridye, kuru baklagiller, yağlı tohumlar, kayısı ve yağlı peynirlerde bulunan bakırın eksikliğinde yüksek kolesterol, yorgunluk, gecikmiş yara iyileşmesi, enfeksiyonlara yatkınlık gözlenebilir. Günde 1 ile 4 mg alınması gerekir.
SELENYUM
Organ etleri, kırmızı et, deniz ürünleri, sarımsak, maya ve özellikle Brazilya fındığı gibi yağlı tohumlarda bulunan selenyum, prostat kanseri riskini azaltır, bağışıklık sistemini güçlendirir, viral enfeksiyonlara karşı direnci artırır ve kardiyovasküler sistemi kuvvetlendirir. Günde 200 ile 400 mikrogram önerilir.
MAGNEZYUM
Tam tahıllar, yağlı tohumlar ve yeşil yapraklı sebzelerde bulunan magnezyum, strese karşı direnci artırmaya, yükselmiş kan basıncını düşürmeye, kalp ritimlerini stabilize etmeye, şeker hastalığı tedavisine, kemik sağlığına, astım ve migren tedavisine destek sağlayabilir. Günde ortalama 300 ile 600 miligram yemeklerle birlikte alınabilir.

ESANSİYEL YAĞ ASİTLERİ
EPA ve DHA
Balık yağından elde edilen esansiyel yağ asitleri soğuk sularda yaşayan somon, ton gibi balıklardan elde edilir. Prostat rahatsızlıkları ve bazı kanser türlerinde etkili olabilen elzem yağ asitleridir. Ayrıca kan basıncı ve kan trigliserid değerlerini düşürümesi, kan akışkanlığının artırıması, kalp ritimlerini akort etmesiyle bilinen bu yağlar, kalp krizi ve inme riskini azaltıcı rol oynar. Vücuttaki inflamasyonu azaltabilen omega 3’ler alerjiler, bağışıklık sistemi ve alzheimerın önlenmesinde de etkilidir. Günde ortalama 500 ile 1500 mg EPA, 300 ile 1200 mg DHA alınması önerilir.
TONALİN CLA
Bir tür esansiyel yağ asidi olan linoleik asitten elde edilen CLA süt ve süt ürünleri ile kırmızı ette doğal formlarda bulunur. Ancak vücut geliştirme ve yağ kaybına destekleri için belli oranlarda tüketilmesi gerekir. Depolanmış yağların azaltılmasında ve yağsız kas kitlesinin artırılmasında önemli rol oynayabilen CLA günde ortalama 1250 mg. tek kapsül olarak tüketilebilir.

BİTKİLER
SARIMSAK
Öz halinde tabletlerle alınabilen sarımsak prostat, kolon ve mide kanserlerinin önlenmesinde, kan basıncı
ve kolesterol seviyelerinin dengelenmesinde etkilidir. Kanı sulandırıcı etkisi vardır, kalp krizlerini önleyebilir ve barsak florasını canlandırır. Günde ortalama 1ile 6 mg sarımsak özü veya 500 ile 1500 mg donmuş kurutulmuş sarımsak tozu tavsiye edilir.
SAW PALMETTO (cüce palmiye)
Güneydoğu Amerika sahillerinde yetişen cüce palmiye ağacından elde edilen bitki özü, kötü huylu prostat büyümesinin önüne geçmede etkilidir. Libidoyu artırıcı etkisi bulunan ve saç uzamasına yardımcı olan bitkinin günde 160 ile 320 mg alınması önerilir.
MACA
Turp ailesinden gelen, Ant dağlarında geleneksel olarak toplanan maca bitkisi dayanıklılığın artırılması, azalmış libido ve ereksiyon problemlerinin iyileştirilmesi, atletik performansın ve bilişsel becerilerin zenginleştirilmesinde yardımcı olabilir. Günde ortalama 1,5 ile 6 mg organik toz halinde alınmasında fayda vardır.
RHODIOLA
Rusya ve İskandinav ülkelerinde sıklıkla direnç kazanmak, sinir sistemi bozukluklarına yarar sağlamak, enfeksiyonlara karşı destek vermek amaçlı kullanılan adaptojenik, antidepresan etkili bir bitkidir. Erkek seksüel toniği olarak bilinen bu bitki, kronik stresle mücadele, mental performansın artırılmasında kullanılabilmektedir. En önemli özelliklerinden biri erken etki gösterebilmesidir. Bitkisel destek ürünlerden cevap almak için genelde 4 ile 6 hafta düzenli kullanım gerekirken Rhodiala 2 ile 4 haftada yanıt vermeye başlayabilir. Günde ortalama kök tozu halinde 100 mg, kök ekstresi olarak 250 mg tavsiye edilir.
ASHWAGANDA
Hindistan’da yetişen vücut toniği olarak tanınan bitki, Hint Ginseng’i olarak da bilinir. Yaşlılığa bağlı belirtileri azaltmaya yönelik iyi bir tonik olan bitki, stress, kanser ve enfeksiyonlara karşı dayanıklılık kazanmada etkilidir. Uykusuzluk sorunu çekenlere yardımcı olabilir, libidoyu artırabilir, doğurganlık ve fiziksel performansın güçlenmesine destek verebilir. Günde ortalama 1 ile 6 mg kök tozu veya 100 ile 200 mg standart özünün iki kez alınması önerilir.
GINGKO
Geleneksel Çin tıbbında yaygın olarak kullanılan gingko kan akışı ve metabolizmayı canlandırıcı özelliği ile hafıza, konsantrasyon yeteneklerinin gelişimi üzerine faydalı, ruhsal dengelerinin düzenlenmesi, kan sirkülasyonu, kan basıncı ve Alzheimer’a karşı koruyucu özellikler taşır. Günde ortalama 120 ile 240 mg tüketilebilir.
GINSENG
Çin’in kuzeydoğu bölgelerinde yetişen adaptojenik bit bitkidir. Santral sinir sistemini etkileyerek çevresel ve mental stress ve aşırı yorgunlukla mücadelede yardımcıdır. Kore Ginsengi güçlendirici özelliği en kuvvetli olan türüdür. Hipertansiyon hastaları doctor kontrolünde kullanmalıdır. 100 ile 200 mg’lık dozları günde 2 veya 3 kez düzenli olarak kullanılmalıdır.
DİĞER NUTRİYENLER
LİKOPEN
Domates ve karpuz gibi kırmızı renkli sebze ve meyvelerde bulunan likopenin prostat kanseri, astım ve kalp hastalıklarını önleyici etkisi vardır. Kan basıncını da düşürebilen likopenin günde 30 ile 50 mg alınması önerilir. Bu etken madde pişmiş halde çok daha etkilidir. Bu nedenle yemeklere bol domates sosu eklenmesi doğru bir yöntemdir.
KARNİTİN
Kas ve kemik sağlığı için önemli bir amino asit türevi olan karnitin özellikle yağ kaybına destek sağlayan, metabolizmayı hızlandıran bir destek olarak bilinir. Trigliseridi düşüren, iyi huylu kolesterol kullanımını artıran karnitin için tavsiye edilen kullanım miktarı; günde 1000 ile 4000 mg.
KUERSETİN
Sarı, beyaz renkli sebze ve meyvelerin kabuklarında yer alan kuersetin çok iyi bir antioksidan ve anti inflamatuvardır. Kalp sağlığı ve kan basıncı için önemli etkileri bulunan bu desteğin günde 500 ile 1500 mg kullanılması önerilir.

Soğan

Binlerce yıldan beri soğan ve sarımsak neredeyse tüm yemeklere katılan şifa verici birer sebze olarak kullanılılıyor. Salatadan tutun, her çeşit pişirme şeklinde soğan yemeklerimizden eksik edilmiyor.
Bilimsel olarak ispatlanmış bir gerçek de, soğanın içindeki cystein maddesinin eczanelerde kuvvetli bir balgam sökücü olarak satılan ve doktorlar tarafından reçete edilen mentopin ve asist gibi ilaçların ana maddesi ile aynıdır. Vücudumuzda üretilen çok güçlü bir antioksidan olan GLUTATYON'un üretimi için soğanın içinde bulunan cystein maddesinin soğan veya sarımsak yiyerek alınması gerekiyor. Çok kuvvetli bir antioksidan olan glutatyon, birçok hastalığın sebebi sayılan serbest radikalleri hücre içinde nötralize etmektedir.
Dünyanın her yerinde soğuk algınlığında, bronşitte ortaya çıkan öksürüğün giderilmesinde soğan, şifa verici olarak yeniyor. Çok eskiden beri üşütme, öksürük ve bronşit durumda ezilen bir soğana bir miktar su ve tatlandırıcı olarak da az miktarda bal katılarak ilaç olarak kullanılıyor. Ayrıca böcek sokmalarında oluşan şişliklerin üzerine taze kesilmiş soğan dilimleri konması halinde, şişliğin giderilmesinde yardımcı oluyor. Ayrıca uyku düzenleyici olduğuna da inanılmaktadır.
Soğanın 100 gramında bulunan maddeler:
Kalori değeri
Kuru soğan - taze soğan : 36 kalori - 23 kalori
Protein (gr.) : 1.3 gr.
Yağ (gr.) : 0.3 gr.
Karbonhidrat : 8.1 gr.
Su : 89 gr.
Posa : 2 gr.
Potasyum : 157 mg.
Kalsiyum : 27 mg.
Vitamin C : 10 mg.
Folik asit : 54 mg.
Vitamin : 0.3 mg.
Kalp-damar hastalıklarını önlemede yardımcı
Her nefes aldığımızda ciğerlerimize yarım litre hava dolar. Bunun %20.7'si oksijendir. Oksijen alyuvarlarımıza bağlanır ve kalbe gider. Kalp, bu oksijenli kanı tüm hücrelere pompalar. Oksijen, hücredeki şekeri yakarak yaşam enerjisinin üretimi sağlar. Bu işlem esnasında oksijen moleküllerinin %1-5'i değişime uğrar ve vücut için çok zararlı hale gelir. Biz bunlara serbest radikaller diyoruz. Bu serbest radikaller, her türlü hastalığın ve de özellikle de kalp-damar hastalıklarının ve kanser çeşitlerinin sebebi sayılıyor. Vücudumuzda bunları zararsız hale getiren enzim sistemi vardır. Kişinin bu enzim sistemi ne kadar güçlü ise ömrü de o kadar uzun oluyor. Serbest radikalleri zararsız hale getiren maddelere antioksidan diyoruz. Soğanın içindeki Quercetin adı verilen çok güçlü bir antioksidan vardır.
Finlandiya'da uzun süredir yapılan bir bilimsel araştırmada; Quercetin'i içeren soğan ve elmayı daha çok tüketen kişilerde kalp-damar hastalıkları ve kanser ölüm oranları daha düşük bulundu. Damar sertliği dolayısıyla kalp-damar hastalıklarına neden olan kötü huylu kolesterol (LDL), serbest radikaller tarafından okside olmadan damar çeperine yapışmıyor. Soğandaki Quercetin maddesi kolesterolün okside olup damar çeperine yapışmasına engellenmesinde yardımcı oluyor.
Vücutta hücre içinde üretilen ve Glutatyon adı verilen antioksidanın üretimi için soğan ve sarımsakta bulunan Cystein maddesinin bu yiyeceklerle vücuda girmesi gerekiyor. Bu kuvvetli antioksidan, kanserin önlenmesine yardımcı olmaktadır. Soğan ve sarımsak, Akdeniz beslenme tarzında çok tüketilmektedir.
Sigaranın neden olduğu idrar kesesi kanserinin önlenmesinde yardımcı olur
İdrar kesesi kanserinin başlıca sebeplerinden biri sigara tüketimidir. Soğanın içerdiği Quercetin maddesi değişime uğrayarak kesenin iç derisini kanserden koruyucu bir etki yapmaktadır. İdrar kesesinde kansere neden olan zehirli maddeler değişime uğramış Quercetin maddesi tarafından emilerek kanser oluşumunu geciktirmekte veya engellemektedir. Sigara içenlerin kanserden korunmaları için soğanı ve elmayı düzenli şekilde tüketmeleri tavsiye edilir.
Nasıl tüketilmelidir?
Her çeşit pişirme şeklinde yemeklere katılan soğanın faydası vardır. Pişirilmeden çiğ ve taze olarak tüketilen soğan çok daha şifa vericidir.
Ne kadar ütketilmelidir?
Haftada 3-4 defa yenen ½ soğan kalp-damar hastalıklarından ve kanserden korunmada yardımcı olur

Cinsel Gücü Arttıran

Meyve ve sebzelerin hayatımızdaki etkileri azımsanmayacak kadar önemlidir. Peki hangi yiyecek, cinsel yaşamı nasıl etkiliyor?

Maydanoz: Bedeni yorgunluk ve ruhi bunalımı gideriyor. Erkeklerde cinsel gücü artırıyor.
Kekik: Vücudun savunma gücünü ve erkekte cinsel arzuyu artırıyor.

Vanilya: Çeşitli sebeplerle erkeklerde görülen cinsel iktidarsızlığı gideriyor ve cinsel güç kazandırıyor.

Kırmızı biber: Cinsel isteği artırdığı söylenen kırmızı biberin, damar sertliği, üre ve tansiyonu olan kişilerce kullanılmaması öneriliyor.

Hardal: Cinsel arzuyu artırmanın yanı sıra sinirleri kuvvetlendiriyor.

Ayçiçeği: Bol protein içeren ve E vitamini deposu olan ayçiçeği, iktidarsızlığa engel oluyor, cinsel arzuyu artırıyor.

Antep fıstığı: Protein ve bol E vitamini içeren Antep fıstığı da cinsel arzuyu uyarıyor.

Sivri biber: Bol miktarda K vitamini içeren sivri biberin de cinsel isteği artırdığı biliniyor

Hamile

Eğer hamile kalmayı planlıyorsanız bebeğiniz için sağlıklı bir başlangıç yapmak önemlidir ve bu yolda dikkat etmeniz gereken bazı beslenme kuralları vardır. Cıva ve toksoplasma hamile kalmadan önce de bebeğinizi kötü etkileyebilecek, besin kaynaklı risklerdir. Hamile kalmadan önce folik asit almak ise iyi bir başlangıçtır ve bebeğinizi bazı doğumsal hastalıklardan koruyacaktır. İşte hamile kalmadan önce dikkat edilecek besinlerle ilgili aklınıza takılabilecek sorular ve yanıtları:
BESİNLERDEKİ CIVA
Bazı balıklar yüksek miktarda cıva içerir ve anne karnındaki bebeğin merkezi sinir sistemine zarar verebilir; hem de hamile kalmadan önce!
* Cıva nedir? Kılıç, uskumru, palamut gibi balıklarda bulunan bir metaldir.
* Hamile değilim neden sorun çıksın? Eğer bu tür balıkları düzenli yerseniz, zamanla kanınızda cıva birikir. Vücudunuz kendi kendini temizler ancak bu bir yıl kadar zaman alabilir. Bu arada eğer hamile kalırsanız cıva bebeğin kanına karışabilir.
* Cıva anne karnındaki bebeği nasıl etkiler? Henüz gelişmekte olan beyin ve sinir sistemine zarar verebilir.
* Fazla cıva aldığımı nasıl anlarım? Belirtileri yoktur, anlayamazsınız, eğer şüpheniz varsa doktorunuza danışmalısınız.
* Diğer balık türlerini yiyebilir miyim? Evet; haftada iki kez, çiğ olmamak koşuluyla, düşük miktarda cıva içeren deniz ürünleri yiyebilirsiniz. Mesela, karides, konserve light ton ve somon uygun örneklerdir.
TOKSOPLASMA
* Nedir? Çiğ veya az pişirilmiş etten, kedi dışkısından ve yıkanmamış sebze ile meyvelerden bulaşma ihtimali olan su, toz ve topraklarda bulunan bir zararlı parazittir.
* Hamile değilim neden endişeleneyim? Eğer kediniz varsa ve hamile kalmayı planlıyorsanız risk altında olabilirsiniz. Evin dışına çıkan hemen hemen tüm kedilerde toksoplasma bulunur. Kediler bunu ağız yoluyla alır ve dışkılarında çıkarırlar. Kediniz hastalanmayacağı için siz fark edemezsiniz. Kedi dışkısına bulaşmış herhangi bir şeye temas eder ve elinizi ağzınıza götürürseniz bu paraziti alabilirsiniz. Özellikle bahçe işleri yaptıktan ve kedi kumu temizledikten sonra dikkat etmelisiniz. Bir hafta içinde parazit kanınıza geçebilir ve bu arada hamile kalırsanız bebeğinize de bulaşır. İçtiğiniz sularda da toksoplasma bulunabilir.
* Toksoplasma aldığımı nasıl anlarım? Teşhis etmek zor olabilir. Genellikle belirtileri; bezelerde şişme, ateş, baş ve adale ağrılarıdır. Hastaların sadece yüzde 10'unda belirtiler görülür; yani hiçbir şikayetiniz olmadan da aslında bu hastalığı geçiriyor olabilirsiniz. Şüpheli durumlarda kan testleri ile tanı konur.
* Bebeğimi nasıl etkiler? Bebeklerde zeka geriliği, işitme kaybı ve körlük yapabilir. Bazılarında bu, yıllar sonra ortaya çıkabilir. Erken teşhis ve tedavi bu hasarları azaltmak için şarttır.
* Hastalığı geçirdikten ne kadar sonra hamile kalabilirim? İlaçla tedavi olduktan altı ay sonra hamilelik önerilir.
* Nasıl önlenebilir? Eğer kediniz varsa; kedinin kumunu başkası temizlemeli veya siz yapacaksanız eldiven kullanmalı ve sonrasında da ellerinizi çok iyi yıkamalısınız. Kedinin kumu her gün değiştirilmelidir. Bahçe işleriyle uğraşırken de eldiven kullanın ve sonrasında ellerinizi çok iyi yıkayın. Kedinize sadece hazır mama verin, asla çiğ et yedirmeyin. Dışarı çıkmasına izin vermeyin, sokak kedisini eve almayın. Hamileyken asla yeni kedi almayın. Eğer ev kediniz dışarı çıkarsa kendinize test yaptırın.
FOLİK ASİT
Folik asit eksikliği bebeklerde beyin ve omurilik sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle hamile kalmadan bir süre önce ve hamilelik süresince folik asit desteği alınmalıdır. Bunun için hazır vitaminler mevcut; doktorunuza danışın ve kullanmaya başlayın

Bitkiler 3

Hangi hastalığa hangi bitki iyi geliyor, hangi bitki nasıl yenmeli? İşte tüm soruların cevabı...

AKCİĞER HASTALIKLARI

- Andız otu kökü ezilip balla karıştırılarak yenirse akciğer kanamasına çok iyi gelir. Üzüm şırasının içinde bir ay bekletilen andız otu akciğer rahatsızlıkları ve vereme iyi gelir.

- Salatalık suyu akciğer rahatsızlıklarına iyi gelir.

- Melek otu akciğeri kuvvetledirir.

- Şalgam akciğer bronşların temizlenmesine yardımcı olur.

- Tarçın ağacı akciğerleri kuvvetlendirir.

KABIZLIK

- Pırasa, zeytinyağı ve şalgam kabızlığa iyi gelir.

- Elma yemeklerden önce yenilince kabızlığı giderir.

- Eriğin kurutulmuşu kabızlığa karşı iyi bir ilaçtır. Erikleri akşamdan ıslatıp sabah aç karnına yemek, üzerine de suyunu içmek yararlı olur.

- Fesleğen tohumları kaynatılarak içilirse kabızlığa iyi gelir. Frenk üzümü yapraklarından yapılan çay kabızlığa iyi gelir.

- Gül yapraklarının dip kısmı kesilmeden reçel yapılırsa kabızlığa iyi gelir.

- Ispanak hazmı kolaylaştırır, kabızlığı önler.

- Keten, bağırsak cidarına etki ederek sindirimi hızlandırır. Bu nedenle son derece etkili ve sağlıklı bir müshil ilacıdır. Vücutta herhangi bir tahribat yapmadan kabızlığı önler.

- Taze incir kabızlığı giderir. Kuru incirler akşamdan suya konup yumuşatılarak sabahleyin aç karnına yenirse bağırsakların faaliyetini arttırır.

BÖBREK HASTALIKLARI

- Adaçayı bir miktar kurutulup 1 litre suda kaynatılırak içildiğinde böbrek ve mesane rahatsızlıklarına iyi gelir.

- Anason tohumları toz haline getirilip, üzüm şırasına karıştırılarak içildiğinde böbrek taşlarını düşürür.

- Armut, böbrekleri çalıştırır.

- Arpanın suda kaynatılarak elde edilen sıvısı böbrek ve safrakesesi taşlarının sebebiyet verdiği ağrılara, karaciğer ve dalak hastalıklarına iyi gelir.

- Andız otu üzüm şırasının içinde bir ay bekletilip içilirse böbrek, mesane ve safra kesesi taşlarının oluşumunu önler.

- Domates, pırasa, armut ve üzüm safra ve böbrek taşlarına iyi gelir. Domates, sıcak aylarda bol miktarda yenilirse, böbrek ve kan dolaşımını rahatlatır. Domatesten tam olarak yararlabilmek için daima çiğ yemelidir.

- Hint safranı kökü ve çalısı kaynatılarak içildiğinde karaciğer ve safrakesesi rahatsızlıklarını giderir.

BÖCEK ISIRMALARI

- Adaçayı yapraklarından yapılan merhem, sivrisinek, arı sokmasında acıyı dindirir, kaşıntıyı önler.

- Andız otu yaprakları veya kökünün hayvan ısırma ve sokmalarında enfeksiyon oluşumunu önleyici etkileri vardır. Çok miktarda andız otu mide bulantısına neden olur.

- Çalı kavağı (ezilmiş) arı sokmalarında sokulan yere sarılırsa etkili olur. Zeytinyağı ile karıştırılarak elde edilen merhem yanıklara sürülürse şifa verir.

- Deve tabanı yaprakları ezilip merhem haline getirilerek yaraların, çıbanları, şişen ayakların ve böcek sokan yerlerin üzerine sarılırsa çabuk iyileşmelerini sağlar.

- Maydanoz tohumlarının ve yapraklarının kaynatılması ile elde edilen saf maydanoz suyu, arı ve haşarat sokmasında, sokulan yere sürüldüğünde ağrısını geçirir.

- Sarımsak rendelenmiş olarak yara, çıban ve zehirli hayvanların soktuğu bölgelere sarıldığında iyileştirici olur.

BOĞAZ HASTALIKLARI

- Adaçayı iyi bir baharat ve antibiyotiktir. Bal ve sirke ilave edilerek içilirse, boğaz ağrılarına karşı etkili olur.

- Ahududu çiçeğini kaynatarak yapılan ılık su banyosu, bademcik iltihaplarına iyi gelir.

- Ayvanın suda bekletilmesi ile elde edilen şurupla gargara yapılırsa boğaz ilhitaplarına iyi gelir.

- Kara duttan yapılan şurup ağız ve boğaz iltihaplarını geçirir.

- Gül yaprakları ile yapılan çayla gargara yapmak boğaz iltihaplarında çok etkili olur.

- Hintyağı boğaz ağrısı hallerinde 20 gram içilip bir gün de oruç tutulursa şikayet konusu olan durumlar geçer.

- Ihlamur, sarmısak, frenk üzümü boğaz ağrılarına iyi gelir.

- İncir sütle birlikte pişirilerek yenilirse nezleyi ve boğaz ağrılarını giderir. Göğsü yumuşatır.

- Kızıl yaprak kaynatılarak gargara yapıldığında boğaz iltihaplarını yok eder. Buruna çekildiğinde nezleyi geçirir.

CİLT HASTALIKLARI

- Anason tohumlarının kaynatılmasıyla elde edilen sudan cilt bakımı için yararlanılır.

- Ardıç meyveleri dallarından yapılan merhem deri üzerine sürülerek ovulursa cilt hastalıklarına iyi gelir.

- Arpa unu hamur haline getirilerek yüze maske halinde sürülür. 2 saat bekletilir. Bu işlem sonucunda yüzdeki lekeleri yok olur.

- Biberiye, merhem haline getirilerek vücuda sürülerse cildi güzelleştirir, kırışıklıkları giderir. 2 gram kurutulmuş biberiye yaprağı ve çiçeği bir tas içinde 20 dakika kaynatılarak, vücut yıkandığında güzelleştirir, pürüzsüz hale getirir.

- Havuç cilt kırışıklığına iyi gelir.

- Kuşkonmaz cilde canlılık verir. Bu bitki hava akımı olan havayı temizleyici etki yapar.

- Üzüm cildi güzelleştirir.

GÖZ RAHATSIZLIKLARI

- Ceviz yapraklarının kaynatılması ile elde edilen sıvının içine batırılan temiz bir bez parçası göz üzerine konursa, göz iltihaplanmalarını önler.

- Deve tabanı suda kaynatılarak pansuman yapılırsa deri ve göz kapağı iltihaplarını önler.

- Gül yapraklarından yapılan çayla göz nezlesi ve kanlanmasında bu çayla göz banyosu yapmak çok etkili olur.

- Havuç gözleri kuvvetlendirir.

- Kavun göz nezlesine iyi gelir.

İSHAL

- Havuç, limon, nar ishale iyi gelir.

- Bir miktar kurutulmuş adaçayı 1 litre suda kaynatılırak içildiğinde ishale iyi gelir. Ahududu yaprakları ishal kesicidir.

- Arpanın suda kaynatılarak elde edilen sıvısı ishali önler.

- Böğürtlen ishale iyi gelir.

- Bademyağı başlı başına bir ilaçtır. Yumuşatıcı etkisi olduğundan küçük çocukların kabızlığını gidermek için bir kahve kaşığı kullanılırsa iyi sonuç alınır. Hem iç organlar için hem de cilt için çok yararlıdır. Yaralara sürüldüğünde acıyı dindirir.

BAŞ AĞRILARI

- Ardıçın rendelenmiş meyveleri sirke içine koyup bekletildikten sonra bir bezle alınıp üzerine sarılırsa baş ağrılarını giderir.

- Ayçiçek yağı içilmez ama gargara olarak kullanıldığında uykusuzluk, kronik baş ağrısı ve asabiyete iyi gelir.

- Ihlamur çayı çiçeklerinden elde edilen ıhlamur ruhu baş ağrısını keser.

- Karabiber, tarçınla karıştırılarak kullanılırsa baş ağrısını giderici etki yapar. Ihlamurla kaynatılınca da sancı kesici etkisi vardır.

- Limon suyu bir su bardağı kahve içine sıkılıp içilirse baş ağrısına etkili olur.

- Muzun içindeki magnezyum baş ağrısı ve kramplara karşı etkili olur.

- Nane çayı ve üzerlik otu baş ağrılarına iyi gelir.

KALP HASTALIKLARI

- Soğan, sarımsak kandaki kolestrolü dengelediği için kalp krizi riskini azaltır.

- Asma vücut yağlanmasına, kalp ve böbrek rahatsızlıklarına karşı çok etkilidir.

- Acı marul çiçekleri toplanır, bol şekerle iyice karıştırılır, güneşte kurutulur. Elde edilen bu lezzetli ilaç kalp hastalıklarına iyi gelir ve kalbi kuvvetlendirir. Bu ilaçtan günde 1-2 kahve kaşığı alınabilir.

AĞIZ VE DİŞ BAKIMI

- Turp diş etlerini kuvvetlendirir.

- Adaçayı toz haline getirilerek diş temizliğinde kullanılır. Dişleri sağlamlaştırır, bembeyaz yapar.

- Ahududu çiçeğini kaynatarak yapılan ılık su banyosu, diş eti iltihaplarına iyi gelir.

- Ayçiçek yağı içilmez ama gargara olarak kullanıldığında ağızdaki zararlı bakteri ve molekülleri yok eder. Vücudun zehirlerden temizlenmesine yardımcı olur.

- Böğürtlen suda kaynatılıp bu su ile ağız çalkalanırsa ağız yaraları ve diş etleri iltihaplanmasına iyi gelir. Böğürtlen yaprakları çiğnenirse dişeti kanamaları durur.

- Ceviz kökünden diş ağrısını önleyici bir sıvı elde edilir. Çayın içinde bulunan fluorür maddesi diş çürümelerini önler.

- Frenk üzümü (kaynatılmış) kaynar suya bırakılarak elde edilen sıvı iel gargara yapılırsa ağız yaraları, diş etleri kanamaları yok olur.

ÖKSÜRÜK

- Ihlamur çayı kronik öksürüğü keser. Ter ve balgam söktürücüdür.

- Andız otu kökü ezilip balla karıştırılarak yenirse öksürüğü dindirir, balgamı söker.

- Böğürtlen yaprakları içeriği oluşmadan toplanıp gölgelikte demetler halinde kurutulur ve bundan yapılan şurup kanı temizler, öksürüğe, iyi gelir.

- Ebegümeci göğsü yumuşatır. Öksürük kesici olduğundan bronşite ve nezleye iyi gelir. Bulantı ve kusmalara karşı da yararlıdır.

- Gelincik çiçeklerinden yapılan şurup, ağrıları dindirici ilaç olarak kullanıldığı gibi öksürüğe ve öksürük gıcığına etkilidir

BEYAZ EKMEK

Toplum Sağlığı Uzmanı Dr. Mehmet Çetin Duruk, Türkiye'de beyaz unla yapılan ekmeğin yüksek oranda tüketildiğini, bunun sağlığa zararlı olduğunu söyledi. Duruk, beyaz undan yapılan ekmeğin daha ağızda çiğnerken şekere dönüşüp kana karıştığını vurgulayarak şunları söyledi:
"Kan şekerimiz yükselir. Doyduğumuzu hissederiz. Kan şekeri yükselince pankreas insülin salgılayarak kan şekerini düşürür. Kan şekeri düşünce de acıkırız. Daha yediğimiz ekmek midemizde hazmolmadan yine bir şeyler yemek isteriz. Böylece şişmanlarız."
Ramazan ayı dolayısıyla ekmek tüketiminin arttığını bildiren Duruk, iftar ve sahurda esmer ekmek yiyerek tokluk hissi süresinin artırılabileceğini ve böylelikle kilo alımının önüne geçileceğini kaydetti.
İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyesi olan Dr. Duruk, Fransızların beyaz ekmek, Almanların esmer ekmek uzmanı olduğunu kaydederek, "Esmer unlardan yapılan ekmekler ise yavaş sindirildiği için kan şekerini hızla yükseltmez. Bu yüzden esmer ekmekler uzun süre tokluk hissi verirler. Beyaz ekmek tüketenler, çabuk acıktıkları için sık sık yemek isterler" dedi.
KEPEK KARIŞIMINA DİKKAT!

Sağlığı korumak için beyaz buğday unundan yapılan ekmek yerine tam buğday, yulaf ve çavdar unlarından yapılan esmer ekmeklerinin tüketilmesi gerektiğinin altını çizen Duruk, ekmeğe omega 3 ve omega 6 gibi yağ asitleri içeren keten, susam, ayçiçek vb. yağlı tohumlar katılması gerektiğini söyledi. Duruk, piyasada çok sayıda beyaz una kepek karıştırılarak yapılan kepekli ekmeğin bulunduğunu, bunun sağlığa hiçbir faydası olmadığını belirtti.
22 ÇEŞİT EKMEK
Tam buğday, yulaf, çavdar, arpa, bakla ve mısır unlarının yanı sıra ketentohumu, ayçiçek çekirdeği, susam, zeytin, zeytinyağı kullanarak 22 çeşit ekmek imal eden Backhaus firmasının, ramazan dolayısıyla yaptığı farklı pideler şunlar:
Çavdar pidesi: Buğday unu, çavdar unu, kabartılmış buğday unu, kavrulmuş malt unu.
Kepek pidesi: Buğday unu, çavdar unu, buğday kepeği.
Fitty pidesi: Buğday unu, ketentohumu, bakla kırması, kurutulmuş doğal çavdar hamur ekşisi, buğday gluteni, ayçiçek içi, elma lifi, malt unu ve bazı baharatlar.
Mısır pidesi: Buğday unu, yulaf ezmesi, mısır unu, buğday gluteni.
Sovital pidesi: Buğday unu, çavdar unu, kaba öğütülmüş çavdar, ayçiçek içi, ketentohumu, soya kepeği, kabartılmış çavdar unu, susam, kavrulmuş malt unu, buğday kepeği.
ELMALI RAMAZAN PİDESİ
Ramazan klasiklerinden olan pidede de çeşit yelpazesi genişledi. Buğday unu dışında diğer tahıl unlarından ve yağlı tohumlardan yapılmış pideler, İstanbul'da ilk kez Backhaus firması tarafından tüketicinin beğenisine sunuldu.
Backhaus firmasının kurucusu Dr. Mehmet Çetin Duruk İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra 8 yıl Hacettepe Üniversitesi'nde akademik çalışma yaparak Toplum Sağlığı Hekimi olmuş. Ondan sonra gelmiş, 4 yıl önce İstanbul Merter'de ekmek fırını açmış. Duruk'un fırınında çavdarlı, yulaflı, ketentohumlu, sütlü, bakla kırmalı, elmalı, ayçiçekli pideler pişiyor.
Backhaus'ta bugün 80 çeşit kurabiye, 20 çeşit pasta, 8 çeşit kek, 22 çeşit ekmek, 5 çeşit pide çıkıyor. Fırında pişen unlu mamuller 6 satış noktasında satılıyor. Toplam personel sayısı ise 150.

Bitkiler 2

Sadece şifalı bitkilere ulaşabilmek yeterli değil. Her an elimizin altında olanların bile ne amaçla ve nasıl kullanılacağını bilmek önemli.
Morarmalar İçin:
Maydanoz - Bir tarafınızı bir yere çarptığınızda, derinin hemen altındaki kılcal damarlar çatlar ve deri altına kan yayılarak o bölgenin mor bir görüntü almasına neden olur. Maydanozun, morarma ve çürük izlerini geçirmede geleneksel bir şöhreti vardır. Buz ise şişlikleri indirmek için kullanılır. Bu ikisini birleştirdiniz mi, buzluğunuzda berelenme ve çürüklerin ilacı hazır demektir.

Bir avuç maydanoz ve dörtte bir bardak suyu, yarı erimiş kar görüntüsü alana kadar blendırda karıştırın. Sonra, buz kalıplarını yarısına kadar doldurun ve dondurun. İnce bir beze veya tülbente sardığınız maydanozlu buzu, berenin üzerinde gezdirin. Maydanozlu buz, küçük yanıklarda da işe yarar.

Nefes Kokusu İçin:
Nane Çayı - Naneye kendine özgü tadı ve kokuyu veren aromatik yağ, aslında nefes kokusuna neden olan mikropları öldüren güçlü bir antiseptiktir. İhtiyaç duyduğunuz her an, bir bardak nane çayı için.

Peklik İçin :
Akdiken Kabuğu (Cascara Sagrada) - Akdiken kabuğu, onlarca peklik tedavisi reçetesinde kullanılan, etkisi uzun yıllardır bilinen tanınmış bir muhsildir. Yatmadan önce yarım çay kaşığı alın. Ama düzenli olarak kullanmayın; bağırsağınız tembelliğe alışabilir.

Kepek İçin :
Kekik - Kekik suyunu kepeğe çare olarak kullanabilirsiniz. Tepeleme dolu 4 çorba kaşığı kuru kekiği, alüminyum olmayan bir demlik kullanarak 2 bardak suda 10 dakika boyunca kaynatın. Süzgeçten geçirin ve soğutun. Elde ettiğiniz kekik suyunu, yeni şampuanlayıp duruladığınız saçınıza yavaşça dökerken, yumuşak hareketlerle iyice ovalayıp kafa derinize ulaşmasını sağlayın. Saçınızda bir tabaka bırakmayacağı için durulamanıza gerek yok. Ama isterseniz durulayabilirsiniz de.

Biberiye - Bir fincan kaynar suya en az 2 çorba kaşığı kuru biberiye yaprağı atarak, kuvvetli bir biberiye çayı yapın. En az 20 dakika demledikten sonra, süzün ve soğutun. İsterseniz çaya birkaç damla biberiye yağı da damlatabilirsiniz. Bu çayı, saçınızı şampuanladıktan sonra durulama suyu olarak kullanın. Saçınızda bir tabaka bırakmayacağı için durulamanıza gerek yok. Ama isterseniz birkaç dakika sonra durulayabilirsiniz de.

İshal İçin:
Tarçın - Eğer ishal şiddetliyse, vücudunuz susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya demektir. Tarçın, diyareyi kısa sürede kesen, doğal bir ilaçtır. Kurutulup toz haline getirilmiş tarçın kabuğundan bir çorba kaşığı dolusunu bir bardak sıcak suya karıştırın. 10-15 dakika demlenmeye bırakın. Tarçını bu şekilde sadece kısa süreli olarak kullanın.

Ateş Düşürmek İçin:
Civanperçemi - Gözeneklerinizi açıp bol miktarda terleterek, ateşinizin düşmesine yardımcı olan uçucu yağlar içerir. Fincan başına 1 çorba kaşığı kullanarak civanperçemi çayı yapın ve 10 dakika boyunca kapalı bir kapta demlenmeye bırakın. Bu çaydan bir ya da iki fincan içince terlemeye başlarsınız. Terlemeye başlayınca yeteri kadar içmişsiniz demektir.

Mürver Çiçeği - Bu bitki, gözenekleri açıp terlemeye yol açması nedeniyle, yüksek ateş için birebirdir. Ayrıca mürver çiçeği özü, genellikle üşütme ve nezle nedenli yüksek ateşle birlikle görülen burun tıkanıklığını açmaya yardımcı olan bileşenler içerir. Kurutulmuş mürver çiçeğinden çay yapmak için, bir fincana koyduğunuz 2 çay kaşığı bitkinin üzerini kaynar suyla doldurun. Üstünü bir bezle kapatarak 15-20 dakika demlenmeye bırakın. İhtiyaca göre, günde üç fincan için.

Gaz İçin:
Rezene - Karın ağrısına yol açan fazla gazlardan kurtulmak için, yarım çay kaşığı rezene tohumu çiğneyin. Rezene, vücutta biriken gazın çözülmesine yardımcı olan bir gaz sökücüdür. Ayrıca, kas spazmlarını gevşeterek sindirim rahatsızlıklarını gidermekte de yardımcı olur.

Baş Ağrısı İçin:
Zencefil - Zencefil çayı, başınızda zonklayan damarları yatıştırır. Ayrıca, vücudun ağrı-algılayıcı kimyasallarının üretimini yavaşlatır ve dolaşımı kolaylaştırır. Çayı hazırlamak için, 1/3 çay kaşığı toz zencefili veya kıyılmış taze zencefili bir fincan sıcak suya karıştırın. Soğumaya bırakın, süzün ve ilk baş ağrısı belirtisinde için.

Akırkarha (feverfew) - Koyungözü de denilen bir çeşit kasımpatı olan bu bitki, yüksek ateş nedenli ağrıyı dindirmekte o kadar etkilidir ki, “baş ağrısı bitkisi” diye anıldığı bile olmuştur. Ağrıyı geçirmek veya gelecek bir ağrının önüne geçmek için, iki adet taze akırkarha yaprağı çiğneyin. Veya, 2 ila 3 çorba kaşığı kuru akırkarhayı bir fincan sıcak suya karıştırıp çayını da yapabilirsiniz. En az 10 dakika demlenmeye bıraktıktan sonra süzün ve damak zevkinize göre tatlandırın. En iyi etki için, günde iki fincan taze demlenmiş akırkarha çayı için.

Yüksek Tansiyon İçin:
Sarımsak - İşte, dünyanın belki de en popüler şifalı bitkisi. Tabi, bu şöhreti boşuna değil. Sağlığa sayısız faydasının yanı sıra, sarımsak kandaki kolesterolü ve yüksek tansiyonu düşürmek için de kullanılır. Bolca taze sarımsak yiyin veya günde bir ya da iki kez 320 miligram sarımsak özsuyu için.

Mide Ekşimesi İçin:
Zencefil Çayı - Zencefil bir spazm önleyicidir. Mide kaslarını rahatlatarak, mide asidinin yukarı çıkmasını önler. Ama önceden uyaralım, mideniz hassassa tadını çok keskin bulabilirsiniz. Mide ekşimenizi önlemek için, yemeklerden 20 dakika önce bir bardak zencefil çayı için. Zencefili hem kök hem toz halinde kullanabilirsiniz.

Papatya Çayı - Bu bitki, diyafram salgısını yatıştıran hafif bir sakinleştiricidir. Papatya çayı yapmak için, bir yemek kaşığı kurutulmuş papatya çiçeğini bir bardak suya koyup karıştırın. 15 dakika demlendirin, süzün ve her gün için. Bazı bitki uzmanları, demliğinizi ve bardağınızı buhar kaçmayacak şekilde kapatmanızı tavsiye eder. Buharda bulunan uçucu yağlar, papatyanın aktif bileşenlerindendir.

Adet Sancıları İçin:
Kara Alıç - Bu şifalı bitkinin, ağrıyı azaltan, aspirine benzer bir bileşimi vardır. Fincan başına 2 çay kaşığı kurutulmuş kara alıç ekleyerek bir çay yapın. 10 dakika kaynadıktan sonra soğutun, süzün ve günde en fazla üç çay fincanı için. Eğer şiddetli ağrılar çekiyorsanız, adet döneminizin birkaç gün öncesinden bu çayı içmeye başlamanız önerilir.

İdrar Yolları Enfeksiyonları İçin:
Maydanoz - Bu bitki mükemmel bir idrar söktürücüdür. Çay yapmak için, birkaç dal ezilmiş taze maydanozun veya bir çay kaşığı kuru maydanozun üzerine, bir bardak kaynar su dökün. 5-10 dakika demlenmesini bekleyin. Daha sonra süzün ve için. Enfeksiyon geçene kadar günde iki ya da üç kez bir bardak tüketin.

Boğaz Ağrısı İçin:
Kuşburnu - Bu bitki C Vitamini yüklüdür ve çay olarak içildiğinde hızla kana karışır. Alüminyum olmayan bir kaba iki çorba kaşığı kuşburnu koyun ve bir bardak su ekleyerek üzerini kapatın. 20-30 dakika kaynatın. Bir kahve filtresinden geçirip süzdürerek, taze sıkılmış limon suyu ekleyin ve balla tatlandırın.

Adaçayı ve okaliptüs - Bu bitkiler karıştırılarak çayı yapıldığında, yanmayı engelleyici ve antibakteriyel özellikleri sayesinde, boğaz ağrısını hem yatıştırıcı hem de tedavi edici etki sağlarlar. Yaklaşık 250 ml kaynar suya iki çay kaşığı adaçayı ve okaliptüs yaprağı atıp 20-30 dakika demlendirin. Soğuduktan sonra, gün içinde ihtiyaç duyduğunuzda gargara yapın.

Hafıza İçin:
Biberiye - Hafif konsantrasyon problemleri ve unutkanlık için biberiye yağı koklayabilirsiniz. Bir mendile birkaç damla biberiye yağı damlatıp koklayın. Cebinizde veya çantanızda taşıyıp, ara sıra koklayın. Bu bitkinin hafızayı ve konsantrasyonu iyileştirici ve geliştirici özelliği yüzyıllar öncesinden biliniyor.

Soğuk Algınlığı İçin:
Zencefil - Zencefil çayının içindeki virüs öldürücü maddeler enfeksiyonu önler, ağrıyı ve ateşi düşürür, öksürüğü bastırır. Hafif sakinleştirici özelliğiyle dinlenmenizi sağlar. Zencefil çayı yapmak için, 2.5 cm uzunluğundaki taze zencefil kökünü dilimleyin. Alüminyum olmayan bir kaba koyup iki bardak su ekleyin. Kabın ağzını sıkıca kapatıp 20 dakika kaynatın. İçine yarım limon suyu sıkıp, balla tatlandırın.

Yanıklar İçin :
Aynısafa Çiçeği ve Eşekkulağı - Küçük yanıklar iyileşmeye başladıklarında, aynısafa çiçeği ve eşekkulağı ile yapılmış bir merhem deride daha az iz kalmasını sağlayacaktır. Her iki şifalı bitki de derinin onarılmasında geleneksel olarak kullanılır.

Bunun, sadece küçük yanık ve haşlanmalar için bir tedavi olduğunu, kızarıklık, şişkinlik, sızıntı gibi belirtileri olan enfeksiyonlu yanıklarda kullanılmaması gerektiğini unutmayın. Eşekkulağı deri hücre yenilenmesini o kadar hızlandırır ki, yanık yüzeyini iyileştirerek enfeksiyonlu bölgenin altta kalmasına neden olabilir.

Pamukçuk İçin :
Greyfurt - Eğer ağzınızda pamukçuk varsa, greyfurt yemek bir işkence olabilir. Buna karşılık, greyfurt özütü harikalar yaratır. Bir aktarda bulabileceğiniz özütü, günde birkaç kez doğrudan pamukçuğun üzerine damlatın. Veya, bir bardak suya 5 damla damlatıp, günde üç kez ağzınızı bu karışımla çalkalayın.

Diş Ağrısı İçin :
Karanfil Yağı - Eğer dişiniz ağrıyorsa, yapmanız gereken şey bir dişçiye görünmektir. Ama bu arada çektiğiniz rahatsızlığı en aza indirmek için, ağrıyan dişinizi bir damla karanfil yağı ile ovalayın.

Kulak Ağrısı İçin:
Sarımsak - İyi bir bakteri savaşçısı olan sarımsak, aynı zamanda bağışıklık sistemine de yardımcı olur. Ağrıyan kulağınızı doğrudan 3 damla sarımsak yağı damlatın. Bunu günde üç veya dört kere, ağrı geçene kadar tekrarlayabilirsiniz. Ancak, aklınızda bulunsun, eğer kulak zarınızın yırtık olduğunu biliyor veya şüpheleniyorsanız, kulağınız için şifalı bitkilerle hazırlanmış hiçbir şey kullanmamalısınız.

Alerji İçin:
Göz Otu - Eğer alerjileriniz gözünüzün devamlı sulanmasına neden oluyorsa, göz otunu deneyin. Bitki uzmanlarına göre, bu şifalı bitki gözün arkasındaki oküler zarları kuvvetlendirerek, göz sulanmasını önlüyor. İhtiyacınız olduğunda, günde üç kere 1 ila 4 miligram göz otunu suda eritip için.

Romatizma Ağrısı İçin:
Aksöğüt Kabuğu - Aksöğüt, aspirinin orijinal kaynağı olmakla birlikte, mideyi o kadar rahatsız etmez. Bir fincan aksöğüt kabuğu çayı, ağrılı bir eklemi rahatlatmakta mucizeler yaratabilir. Çayı yapmak için, bir çay kaşığı aksöğüt kabuğunu kaynayan suya karıştırıp, üstü kapalı olarak 15 dakika bekletin. Kabuklarını süzüp, günde üç kere, bir fincan için.

Dulavratotu ve Karahindiba - Bitki uzmanları, karaciğer fonksiyonları uyarılıp safra akışı geliştirildiğinde, romatizma ağrılarının azaldığı görüşündeler. Dulavratotu ve karahindiba, işte tam da bu işleri yapıyorlar. Romatizma ağrısı yatıştırıcı bir çay yapmak için, birer çay kaşığı kurutulmuş dulavratotu kökü ve kurutulmuş karahindiba kökünü, 3 bardak suda 5 dakika boyunca kaynatın. Bu çayı gün boyunca, bir gelişme fark edinceye kadar her gün için. Ancak, tadı biraz acı gelebilir. İçine biraz bal katabilirsiniz.

Kasıkotu, romatizma ağrısına iyi gelen geleneksel bir ilaç olarak bilinir. Ağrıyı ve yanma hissini azaltmada etkili olan harika bir bitkidir. Ağrıyı dindirmek için ihtiyaç duyuldukça, günde üç kereye kadar, bir bardak suya 1-3 damla kasıkotu ruhu damlatılması tavsiye edilir.

Astım İçin:
Meyan Kökü - Meyan içeriğinde, astım krizini hafifletebilen çeşitli bileşenler vardır. Öksürük kesici bir meyan kökü çayı yapmak için, dilimlenmiş veya toz halde tepeleme bir çorba kaşığı dolusu meyan kökünü 10 dakika boyunca kaynatın. Süzüp, sıcak olarak için. Zaman kazanmak için 3 fincanlık kaynatıp daha sonra ısıtarak içebilirsiniz.

Uyarı: Meyan kökünü, özellikle yüksek tansiyonu olanların uzun süreli kullanması önerilmez. Uzun süreli kullanımlarda tansiyonu yükselttiği bilinmektedir.

Sırt Ağrısı İçin:
Öküzgözü - Dağ papatyası olarak da bilinen öküzgözünün, ağrı dindirici, antiseptik ve yanma giderici özellikleri vardır. Aktarda bulabileceğiniz öküzgözü yağını, ağrıyı gidermesi için sırtınıza sürebilirsiniz.

Kesik ve Çizikler İçin:
Aynısafa Çiçeği - Kadife Çiçeği olarak da bilinen bu sarı-turuncu çiçekli güzel bitki, iyileşmeyi kolaylaştıran doğal bir antiseptiktir. Çok derin olmayan, yüzeysel kesik ve çiziklerin tedavisinde, yarayı su ve sabunla temizledikden sonra, alkol-tabanlı olmayan aynısafa çiçeği özünden birkaç damlayı günde iki veya üç kez yaranın üzerine damlatın.

Bitkinlik İçin:
Cinseng (ginseng) - Enerji veren bitkilerin yıldızı cinsengdir. Bu Uzakdoğu bitkisinin Kore kökenli olanını da, Sibirya’da yetişenini de denemeye değer. Çayını yapmak için, bir fincan kaynar suya 1 çay kaşığı cinseng karıştırın. Yaklaşık 5 dakika demlenmeye bırakıp, süzgeçten geçirin ve için. Günde bir fincandan fazla içmeyin. Olumlu etkilerini gözlemlemek için bir ay veya daha fazla cinseng çayı içmeniz gerekebilir.

Düzensiz Regl İçin:
Tarçın - Tarçın kabuğu, aylık döngüyü düzenlemeye yardımcı olur. Çayını yapıp içebilir, ya da bir parça kabuk çiğneyebilirsiniz. Basit bir şekilde yemeklerinizin üzerine toz tarçın serpmek bile faydalı olur.

Siğil İçin:
Kayın kabuğu - Dünyanın her yerinde, yüzyıllardır siğil tedavisinde kullanılan bir şifalı bitki. Eğer taze kayın kabuğu bulabiliyorsanız, yaş olan iç kısmı aşağıya gelecek şekilde doğrudan siğilin üstüne yerleştirin. Taze kabuk bulamazsanız, bir-iki çay kaşığı toz haline getirilmiş kayın kabuğunu bir fincan kaynar suda 10 dakika demlendirip için ya da siğilin üzerine sürün.

Fesleğen - Bu bitki, siğillerin iyileşmesine yardımcı olan birçok anti-virüs bileşeni ihtiva eder. Tek yapacağınız, ezilmiş yaprakları siğilin üzerine koyup bir bandajla sarmak. Taze fesleğeni 5 ila 7 gün kullanabilirsiniz

Sedef Hastalığı İçin:
Keten tohumu yağı - Keten tohumu yağı, sedef hastalığı da dahil bazı deri rahatsızlıklarının tedavisinde yardımcı olarak kullanılır. Yiyeceklere veya içeceklere günde bir çorba kaşığı ekleyin.

Böcek Isırığı Ve Sokması İçin:
Nane - Hızlı bir şekilde rahatlamak için, böcek tarafından ısırılan yerin tam merkezine bir damla nane ruhu damlatın. Nane ruhu, lokal anestezik ve antiseptik özellikleri nedeniyle yıllardır geleneksel olarak kullanılmaktadır. Kaşınmayı ve ağrıyı azaltır, ısırılan bölgeyi ferahlatır. Uygulamadan sonra, gözünüze bulaşmaması için ellerinizi yıkayın.

Zayıflatıcı Özelliği Kabul Edilmiş 5 Besin 18/11/2007

Zayıflatıcı Özelliği Kabul Edilmiş 5 Besin 18/11/2007
Bazı besinlerle kilo vermek gerçekten zordur. Bu besinler yeniden yeme isteği oluşturur (“bir daha yiyeyim!”), kan şekerinizle savaşır ve sonuçta galip geldiğinde beliniz kalınlaşır. Fakat bazı besinler bunun tam tersi tepki verirler. Mutlaka brokoliyi ve yaban mersinini duymuşsunuzdur, bunlar sizin bedeninizi dengede tutar. Bu yiyeceklerinizi günlük diyetinizin bir parçası haline getirin ve kilolarınız kayboluşunu izleyin.
Greyfurt: Hiç greyfurt diyetini denediniz mi? Uzun araştırmalar sonucunda greyfurt kilo savaşçısı olarak ün kazandı. Son zamanlarda Kaliforniya Scripps Kliniği'ndeki bilim adamları greyfurdun etkileri üzerinde yaptıkları çalışmalarında yemekten önce yenilen yarım greyfurtun, kilo vermeye yardımcı olduğunu buldu. Buna göre greyfurt kapsülleri, greyfurt suları içmek ve greyfurt yemek kilo vermede çok etkili. Bu 3 şık arasında en iyi etkiyi gerçek greyfurt sağlıyor. Bunlara ek olarak greyfurt içerisinde kanserle savaşan liminoids ve lycopene içerir. Kırmızı greyfurt da insan vücudundaki kolesterol oranını düşürmeye yardımcı olur. Bir greyfurdun yarısı sadece 39 kaloridir.
Sardalya: Sardalya bu zamana kadar ki en sağlıklı besindir ve kilo vermek için çok iyi bir ortaktır. Her şeyden önce Sardalya protein yüklü bir besindir ve kan şekerini dengeleme özelliğine sahiptir. Tam ve yenilenmiş bir metabolizmaya sahip olmanızı sağlar. İkinci büyük deposu omega 3’ tür. Sadece kardiyovaküler bölgeyi güçlendirmekle kalmaz moral ve motivasyonunuzu yükseltmenizi sağlar. (İyi hissetiğiniz için abur cuburdan uzak durmaya başlarsınız.) Sardalya besin zincirinde türüne az rastlanacak derece zarar verici özelliği en az olan bir besindir.
Balkabağı: En iyi kilo verdirebilecek besinler arasındadır. Uzun süre konserve halinde saklanılmış balkabağında yüksek olanda lif vardır ve buna karşılık 40 kalori kadar düşük bir kalori oranına sahiptir. Uzun araştırmalar sonucunda elde edilen bilgilere göre, lifler insan sağlığı için çok önemlidir ve kilo düzenlenmesinde de büyük yararları bulunur. Balkabağı dünyada yetiştirilmesi en kolay sebzelerdendir. Tatlandırıcılarla tatlandırıp, bir tutam tarçın, badem ve hindistan cevizi ekleyerek kan sekerinizi düşürebilirsiniz.
Sığır eti: Et çok iyi bir diyet besinidir çünkü içinde antibiyotik, steroid ve hormon içermez. Eğer etten kendimizi sakınırsak kötü sonuçlarla karşılaşabiliriz. Yüksek protein diyetleri çeşitli sebeplerden dolayı kilo kaybına neden olur. İçerdiği protein metabolizmayı uyarır, daha uzun süre tok hissettirir ve iştahınızı azaltır. Ayrıca, sığır eti yüksek miktarda omega 3 içerir bu da size sağlıklı bir hayat kazandırır.
Yeşil çay: Besin değeri taşımayan bitki kilo vermenizi hızlandırır ve incelmemizde bize çok yardımcı olur. Yüksek oranda antioksidan içerir, kalp sağlığımızı destekler, sindirime yardımcı olarak kan şekerini ve vücut sıcaklığını ayarlar. Metabolizmayı hızlandırı, yağ oksidasyonunu artırır. Bu şekilde kilo vermemizde bize yardımcı olur. Bazı araştırmalara göre günde 5 fincan yeşil çay kilo vermek için sihirli bir dokunuş, rahatlamak için iyi bir yoldur.

Kanserle savaşan yiyecekler

Günde 5 porsiyon meyve ve sebze kanser riskini azaltıyor. Yapılan araştırmalara göre kansere düşman olan besinler şöyle;

Günde 5 porsiyon meyve ve sebze kanser riskini azaltıyor.
Yapılan araştırmalara göre, bütün kanser türlerinin % 70'inin kötü diyetle bağlantılı olduğu, sağlıklı diyet ve beslenmeyle de kansere yakalanma oranının düşürülebileceği vurgulanıyor.

Amerikan Kanser Araştırma Enstitüsü'ne göre, günde 5 porsiyon sebze ve yemek yenmesi kanser riskini % 20'den daha fazla düşürüyor.

Ayrıca kansere karşı en koruyucu sebze ve meyveler; havuç, soğan, sarımsak, brokoli, yeşil yapraklılar, domates, narenciye ve baklagiller olarak sıralanıyor.

"Gelecekte kanserle savaş çabalarının 'mucize haplar' yerine diyetsel ayarlamalar etrafında döneceği" belirtiliyor.

Araştırmada, beslenmede kırmızı et ve hayvansal yağlarda bulunan doymuş yağlar ile katı margarin ve katı yağlar olarak bilinen trans yağların hücre zarlarına zarar verdiği, bu nedenle de hücreleri istilacılara karşı koruyamadıklarına işaret edilerek, beslenmede yağ oranının mutlaka düşürülmesinin önemine değiniliyor.

Kanser türleri ve buna karşı koruyucu yiyecekler de şöyle:
Mesane Sarımsak, yeşil yapraklı sebzeler, soya ürünleri, çay (yeşil ya da siyah), sarı-turuncu sebzeler, yoğurt ve diğer fermente süt ürünleri.

Göğüs kanseri: Yüzde 1 yağlı süt, elma, buğday kepeği, Brezilya fındığı, baklagiller ve fasulyeler, brokoli, Brüksel lahanası, küçük mantarlar, lahana, havuç ve havuç suyu, kiraz, vişne, yağlı balık (somon, ton), keten tohumu, keten tohumu yağı, sarımsak, kök lahana, düşük yağlı süt ürünleri, kabuklu yemişler, kırmızı turp, soya ürünleri, ıspanak, tam tahıllar, sarı-turuncu sebzeler, yoğurt.

Kolon kanseri: Brezilya fındığı, brokoli, Brüksel lahanası, lahana, havuç, karnabahar, sap kereviz, yağlı balıklar, sarımsak, üzüm ve üzüm suyu, kara lahana, baklagiller, kıvırcık, düşük yağlı süt ürünleri, kabuklu yemişler, yulaf kepeği, tam tahıllar, yoğurt ve diğer fermente süt ürünleri.

Yemek borusu kanseri: Yeşil çay, domates, domates ürünleri. Karaciğer: Sarımsak, yeşil çay.

Akciğer kanseri: Brezilya fındığı, brokoli, Brüksel lahanası, lahana, havuç ve diğer sarı turuncu sebzeler, karnabahar, acı biber, kara lahana, düşük yağlı süt ürünleri (kaymağı alınmış süt hariç), soğan, portakal, ıspanak, diğer yeşil yapraklı sebzeler, domates ve domates ürünleri.

Yumurtalık kanseri: Brokoli, Brüksel lahanası, lahana, karnabahar, kara lahana ve diğer yeşil yapraklı sebzeler, sarı-turuncu sebzeler.

Pankreas kanseri: Baklagil, çay, domates ve domates ürünleri.

Prostat kanseri: Brezilya fındığı, Brüksel lahanası, brokoli, lahana, kanola yağı, karnabahar, kara lahana, az yağlı süt ürünleri, zeytinyağı, fıstık yağı, soya ürünleri, domates ve domates ürünleri.

Mide kanseri: Brokoli, Brüksel lahanası, lahana, bakla, sarımsak, yeşil çay, kara lahana, soğan, portakal ve diğer narenciye meyveleri, domates ve domates ürünleri, tam tahıllar

Tarçınla yatak odanız renklensin

Bu bitki ve baharatları tüketen çiftler, birbirlerine daha çok zaman ayırmak (!) isteyecek... Çünkü, cinsel gücü artıran bu bitkiler, oldukça güçlü etkiler yaratıyor...



* Tarçın: Hormonları çalıştırır ve cinsel gücü artırır. Bir bardak suya bir kahve kaşığı atılıp çay gibi içilebilir. Sütlü tatlıların üstünde kullanmayabilirsiniz.
* Ay çekirdeği: Cinsel arzuyu artırıyor ama sivilce ve kilolarda da artışa neden oluyor. Birinden birini seçeceksiniz!
* Yulaf ezmesi: Özellikle kadınlarda cinsel isteksizliği giderir. Hormonları düzenler ve vücut direncini artırır. Her sabah sütlü yulaf ezmesinin içine isterseniz ceviz, fındık, antepfıstığı koyabilirsiniz. Bu kuvvetli öğünle gününüzü daha kolay geçirebilirsiniz.
* Üzerlik tohumu: C insel gücü artırır, hamileliği kolaylaştırır. Ezilmiş tohum günde 1-2 gr. bala karıştırılarak yenir veya doğrudan suyla içilebilir.
* Kırmızı ve yeşil acı biber, karabiber: Hep tatlılar bu etkiyi yapacak değil ya, inanamayacaksınız ama acı da cinsel isteği kamçılar...
* Sarmısak: Tüm hormonları çalıştırır. Çiğ olarak yenmesi tavsiye edilir.
* Roka: Yeşil sebzeler içinde bu anlamda en değerlisi rokadır. Yalnız balık yanında değil, salatalarda da kullanmalısınız.
* Zencefil: Tüm vücudu uyarır, bedenen ve ruhen güç kazandırır. Kurabiye ve tatlılarda da kullanılabilir.
* Kekik ve nane: Özellikle kadınlarda bütün kadınlık hormonlarının düzenli çalışmasını sağlar ve vücudu güçlendirir.
* Hardal, kimyon, kişniş: Bütün hormonları çalıştırır ve sinirleri de kuvvetlendirir.
* Vanilya: Hem bedeni, hem de sinirleri güçlendirir, cinsel gücü artırır. Tatlı ve keklerde bol bol kullanılabilir.
* Isırgan tohumu: İşte ufak bir mucize. Bir kilo bal ile 100 gr. ısırgan tohumunu karıştırın ve her gün bir kaşık yiyin. Bomba gibi hissedeceksiniz.
* Arı sütü, bal ve polen karışımı: Bu karışım hem hücrelerinizi yeniler, hem de yaşınız ilerlese de cinsel gücünüzü yerinde tutar.

Bitkiler

CİNSEL İSTEK
Zencefil (1 çay kaşığı), hint safranı (1 çay kaşığı), havlıcan (1 çay kaşığı), meyan kökü (1 çay kaşığı), tarçın (1 çay kaşığı), ısırgan tohumu (1 çay kaşığı), ginseng (1 çay kaşığı), arı poleni ve arı sütünü (15 gram) karıştırın. Malzemeyi 1 kilo balın içine ilave edin ve karışımı macun şekline getirin. Her gün sabah-akşam yemeklerden 20 dakika önce 1 tatlı kaşığı yiyin. İşte erkeklere güç veren bir başka karışım: 4 çay kaşığı nane yaprağı, 2 çay kaşığı biberiye (çiçek ve yaprak), 3 çay kaşığı kekik ve 4 çay kaşığı üzüm asmasını karıştırın.
Bu bitkileri yarım litre suda kaynatın. Hazırladığınız içeceği sabah, öğle ve akşam için. Piyasada tablet olarak bulunan ginseng de cinsel isteği artırıyor. Her gün bir bardak suya bir kahve kaşığı tarçınla hazırlanan çay da hormonları çalıştırır ve cinsel gücü artırır.
STRES
Stres ve gerginlikten kaynaklanan sinirsel rahatsızlıkların tedavisinde, sinir sistemini yatıştırıcı bitkiler çok başarılıdır. Sinir sistemini yatıştırıcı özellikteki bitkiler şunlar: Kediotu kökü, sarı kantaron, aslankuyruğu, yulaf, mayıs papatyası, lavanta, ıhlamur, ökseotu, oğulotu, nane. Ayrıca melisa otu çayı içebilirsiniz.
PARAZİTLER
Parazit düşürücü olarak 2-3 adet acıbadem tohumu yenilebilir. Ancak yüksek miktarda yenilmesi (8-10 tohum) zehirlenmeye yol açabilir. Parazitleri yok edici bir başka bitki beşparmakotu. 4 bardak suya 50 gram koyup 10 dakika kaynatın. Günde 3 kere birer bardak için.
KABIZLIK
20 gram ceviz kabuğunu 4 bardak suda haşlayın ve bu sudan sabah, öğle, akşam bir kaşık için.
AĞRI
Küçük bir leğene yeterince hardal tozu ve sıcak su koyun. Ayaklarınızı bu suya sokun, su soğuyana kadar bekleyin. Ayrıca 100 gram hardal tozunu, 50 gram kadar suyla karıştırıp elde ettiğiniz karışımı ağrıyan yerinize sürebilirsiniz. Birkaç gün süreyle uyguladığınız taktirde ağrılarınızın kaybolduğunu göreceksiniz.
IŞILTILI BİR CİLT İÇİN
Lavanta çiçeğiyle hazırlayacağınız banyo kürü, vücudunuza hem zindelik verecek, hem de cildinizin parlaklık ve tazelik kazanmasını sağlayacak. 60-70 gr lavanta çiçeğini 2-3 litre suya ilave ederek kaynama derecesine kadar ısıtın. 10-15 dakika demlenmesini bekledikten sonra suyu süzün ve banyo suyuna ekleyin. Küvette 15-20 dakikadan fazla kalmamasına özen gösterin. Ayrıca 1 damla lavanta yağı ve 1 damla biberiye yağını, 1 kaşık kile ilave edin. Karışımın cilt üzerinde kolayca uygulanmasını sağlayacak kadar su ekleyin. Maskeyi, cildinizin yağlı bölgelerine sürdükten sonra kuruyana kadar bekleyin. Ardından cildinizi ılık suyla durulayın.
YAĞLI CİLTLER İÇİN MASKE
Bir fincan limon suyu, bir tatlı kaşığı limon kolonyası, bir çay kaşığı gliserin, bir yemek kaşığı elma sirkesi ve bir su bardağı maden sodasını karıştırın. Her akşam cildinizi bu karışımla silebilirsiniz. Bu karışımı serin bir yerde bulundurun ve kullanmadan önce iyice çalkalayın.
Yarım kilo ekşi üzüm suyunu, 1 çay kaşığı karbonat ve bir su bardağı normal su ile karıştırın. Bir pırasanın beyaz kısmını ezin, bir bardak sütle kaynatın. Süzüp bu karışımı buzdolabında saklayın. Yarım kahve fincanı gülsuyunun içine 1 tatlı kaşığı pudra koyun ve yüzünüze sürüp 2 saat bekletin. Sonra yıkayın ve gülsuyu sürün.
SARIMSAKLI NASIR TEDAVİSİ
Dış baskı gördüğü ve sıkıştırıldığı zaman üst deri kalınlaşarak kendini korur. Bu durum sık ve sürekli olarsa boynuzsu tabaka irileşir. Bir süre sonra bu tabaka, adına nasır denen bir tür çıkıntılı ve sarımtırak bir deri lekesine dönüşür. Nasırlar genellikle el ve ayaklarda yerleşirler. Arka arkaya gelen darbelerden etkilendikleri zaman, vücudun başka yerlerinde de görülebilir.
ACİL ÖNLEMLER
Eğer nasırlarınız size çok acı veriyor ve rahatsız ediyorsa doktorunuzun gerekli görmesi halinde, iyi bir pedikürcü onları tedavi eder. Ama lütfen hiçbir zaman dağlamayın, kökünden sökmeyin ve asit kullanmayın. Acıyı dindirme çarelerinden biri de adeta deri üzerindeki keratinli kütleyi “eritecek” olan zeytinyağına batırılmış dövülmüş sarmısak uygulamaktır (ya da bademyağı). Aynı zamanda kızgın ütüden geçirilmiş lahana yaprakları veya soğan çekirdeğinden lapa da çabuk iyileşmeyi sağlar.
ŞİFALI BİTKİLERLE GELENEKSEL
Taze incir yapraklarından üst üste friksiyon yapmak. 1 litre kırmızı şarap veya sert sirkeye yatırılarak birkaç gün bekletilmiş 2 avuç duvar sarmaşığından kompres.
MUCİZE REÇETE
Sarımsak uygulaması. Ama aynı zamanda taze aynısafa çiçeklerinden de iyi sonuç elde edilebilir. Onun yerine litre başına 5 tutam demleme suyunda dinlenmiş aynısafa çiçekleri de olabilir. Aynı zamanda nasırın üzerine kırlangıçotu özü de uygulanabilir.
UYKUSUZLUĞA REZENE
Temiz bir nefese, dinlendirici bir uykuya ve sağlıklı saçlara sahip olmak sandığınız kadar zor değil. Doğanın bize sunduğu şifalı bitkiler sayesinde kısa sürede sonuca ulaşmak mümkün. İşte evde kolayca hazırlayabileceğiniz pratik reçeteler.
GRİP
Genellikle kış aylarında görülen griple mücadelede bağışıklık sistemini güçlendirmek önem taşıyor. Bunu sağlamak için günlük diyetinizde bol miktarda yeşil sebze ve meyvelere yer vermeniz gerekiyor. Ayrıca ısırgan yaprağı, civan perçemi, kırk kilit otu (halk dilinde at kuyruğu), hindiba, yapışkan otu gibi bitkiler bağışıklık sistemimizi güçlendirerek bizi enfeksiyonlardan korur. Bir su bardağı kaynar su içerisine bir tatlı kaşığı bu bitkilerden koyun, karışımı demlemeye bırakın.
Sonra süzüp için. Hazırladığınız içeceğe kesİlikle şeker koymayın. Ama tatlı tadından vazgeçmek istemiyorsanız karışıma bal veya pekmez ilave edin. Bu arada kanınızın temizlenmesi için basit bir formülden yararlanabilirsiniz.
İşte size aktarlardan alacağınız otlarla hazırlayabileceğiniz kan temizleyici çay örneği: Isırgan yaprağı, civan perçemi, portakal nergisi, hindiba, yoğurt otu, kırk kil tozunu karıştırarak demleyin. Sabah-akşam birer bardak içmeniz mikropları sizden uzaklaştıracaktır. Eğer bu bitkilere ulaşamıyorsanız nane, limon kabuğu ve ıhlamuru karıştırarak gripten kurtulabilirsiniz.

Friday, December 24, 2010

Tarih onu hep haklı çıkartıyor

Türkiye'nin 2023'te savaş uçağı yapma hedefi İsraile dert oldu. Gazete, bir İsrailli yetkilinin ağzından Türkiye'nin uçak yapamayacağını yazdı ve ABD'nin geçmişte yaptığı baskıyı hatırlattı.


Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın yıllar önce başlattığı ağır sanayi hamlesi siyonîst ve ırkçı emperyalistlerin oyunlarıyla sekteye uğratılmıştı. Erbakan dış güçlerin engellemelerine hep dikkat çekmişti. İsrailli yetkilinin yaptığı bu açıklama Erbakan'ı bir kez daha haklı çıkarırken, Türkiye'ye kimin ayak bağı olduğunu da açıkça gözler önüne seriyor.

İsrail'in en büyük gazetesi Jerusalem Post, Türkiye'nin 2023 yılında kendi savaş uçağını yapma planını sayfalarına taşıdı.

NTVMSNBC'nin haberine göre; savaş uçağı hedefinin son zamanlarda başlayan Batı'dan uzaklaşma politikasının bir uzantısı olduğunu yazan gazete, İsrailli uzmanlara dayandırarak bugünkü şartlarda Türkiye'nin kendi savaş uçağını yapacak teknoloji birikimine sahip olmadığını belirtti. Gazeteye göre, girişim ekonomik de bulunmuyor.

Uçak yapma kararının Türkiye'nin son zamanlarda NATO'daki Avrupalı ve Amerikalı ortaklarından uzaklaşma politikalarına denk geldiğine dikkat çeken Jerusalem Post, İsrailli uzmanlarla görüştü. Jerusalem Post'a konuşan ve adının açıklanmasını istemeyen İsrailli bir yetkili, şunları söyledi:

"Bu çok büyük bir proje. Türkiye'nin bunu tek başına gerçekleştirebilecek teknolojik know-how'a sahip olduğundan kuşkuluyum. Ama tek sorun know-how değil. Bunun için milyarlarca dolar gerekir. Bu iş uçak montajı yapmaya kesinlikle benzemez. Ayrıca böyle bir teknolojiyi geliştirmek de çok uzun zaman alır."

Gazete, adını vermediği bazı Türk uzmanların da projeyi "saçma" bulduğunu yazdı. Türkiye gibi İsrail'in de 1980'li yıllarda "Lavi" adı verilen kendi savaş uçağını geliştirmek istediğini hatırlatan gazete, bu karar nedeniyle Tel Aviv'in Washington yönetiminin büyük tepkisi ve baskılarıyla karşı karşıya kalarak geri adım attığını hatırlattı.

Jerusalem Post, Amerikan F-16'larına alternatif olarak üretilmesi kararlaştırılan "Lavi"lerden geri adım atılmasının diğer bir sebebinin de projenin yeterli kaynak bulunmaması olduğunu vurguladı.

ERBAKAN VE AĞIR SANAYİ HAMLESİ
Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan 26 Temmuz 1976'da Ağır Sanayi ile ilgili bir basın toplantısı yaptı. Bu basın toplantısında Erbakan, bir devir kapatıyor, yeni bir devir açtığını ilan ediyordu. İşte Erbakan'ın basın toplantısındaki sözleri:

"Beş devir kapanıyor, beş yeni devir açılıyor.

1- Anadolu'da yaşayan insanlar beş bin yıldır tarım ve hayvancılığa bağlı idiler, şimdi Anadolu'da eğer sanayi merkezleri kuruluyorsa, bu tarihi bir değişikliktir.

2- Türkiye 50 yıldır montajla oyalanıyordu. Şimdi montaj devri kapanıyor, şahsiyetli Milli Görüş devri başlıyor.

3- Bugüne kadar taklitçilikte çok şey kaybettik, şimdi taklitçilik devri kapanıyor, şahsiyetli Milli Görüş devri başlıyor.

4- Bürokrasi devri kapanıyor, dinamizm devri, hızlı kalkınma devri başlıyor.

5- Gericilik-ilericilik münakaşası devrini kapatıyoruz, ilericiler inananlardır devrini başlatıyoruz.

Cumhuriyet tarihinin en önemli ve en büyük kalkınma hamlesini milletimizin inançlı kadrosu başlatmış ve yürütüyor.

Basın toplantısında Erbakan, başlattıkları hamlesinin ortaya çıkardığı beş gerçekten bahsediyor ve bunları şöyle sıralıyordu:

1-Yeni başlattığımız büyük kalkınma hamlesi ile ağır sanayi kurmamız, siyasi gayri siyasi teşekküllerimizin ve milletimizin hamlemizi benimsenmiş olmasından büyük bahtiyarlık duymaktayız.

2-Ağır sanayi milli hedefimizdir. Milli davalarımızda her türlü görüş ayrılıklarını bir tarafa bırakarak tıpkı Büyük Kıbrıs Zaferinin arkasından olduğu gibi tek bir kalp ve tek bir vücut halinde bulunmamız bizi sevindirmektedir.

3-Aziz milletimize sesleniyoruz: Bizi destekleyin, bize yardımcı olun. Başlattığımız bu büyük hamleyi hep beraber el birliği ile gayretle hedefine ulaştırmalıyız.

4-Anarşi değil, huzur için, sömürü değil refah için, uydu değil lider ülke Türkiye için çalışıyoruz.

5-Bu büyük hamle inananların zaferidir." (102)

Bu büyük hamle ve beş yeni devrin açılması, emperyalist güçleri ve onların uzantılarını harekete geçirtmez mi? demişti. Dediği de oldu ırkçı emperyalizm ve Siyonistler Erbakana'nın ağır sanayi hamlesini bugün olduğu gibi dünde hep engellediler.

Friday, December 10, 2010

Yılmaz Vural'dan inciler

Türk futbolunun en deneyimli ve aynı zamanda en renkli teknik adamlarından biri olan Yılmaz Vural Haberortak.com'a konuştu.

Deneyimli çalıştırıcı kritik Bursaspor maçı öncesi önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye Süper Ligi’ni; şampiyonluk yarışını, Hiddink ile ilgili düşüncelerini, yanlışlarını, anlattan Vural, “Allah bana sahada ölmeyi nasip etsin” dedi., gündem yaratacak açıklamalar yaptı.

Dizi ve film teklifleri de aldığını itiraf eden Vural’ın çok özel röportajı...

Uzun bir sohbette olsa keyif alacağınızdan eminiz...

"7 YEDİK 6 YEDİK AMA HİÇ SÜNEPE GİBİ OYNAMADIK"

Bu hafta Bursaspor ile oynayacaksınız, için yorumunuz. Çok mu zor sizce kazanmanız?

Hayır, Bursa’nın ne kadar kazanma şansı varsa, Kasımpaşa’nın da o kadar var. Her takıma karşı böyle oynuyoruz. Hiçbir takıma karşı Kasımpaşa sünepe gibi oynamadı. Aman bizi yenerler çekilelim mantığını biz hiç gütmedik. 1 puan alsak yeter zihniyetinde biz hiç olmadık. Herkese karşı çıkıp önce yenmeyi uyguladık. 7yedik, 6 yedik, 5 yedik ama hiçbir zaman bu anlayıştan taviz vermedik.
Biz futbolun pozitif yönünü çıkarmak istiyoruz. Bizim, futbol seyircisine saygımız var. Onlara iyi futbol izletmek istiyoruz. Bazen yapabiliyoruz, bazen olmuyor.
Bursa takımı ve Eskişehir takımlarına karşı ligdeki tüm sıkıntılarımızı ikisini de yenersek unutacağız.

"BURSA MAÇINDA YA DÜŞEŞ GELECEK YADA DA HEP YEK"

Bursa buymuş, Şampiyonlar Ligi’nde oynamış, seyircisini varmış bunlar bizi ilgilendirmiyor. O Bursa’nın artıları kendine özel. Etkilenme gibi tarzımız yok.
Berabere kalmak değil, biz 3 puan ve kazanmak istiyoruz. Ki kazanırsak zaten bu belanın içinden çıkma şansımız var. Yani kumar büyük. Ya DÜŞEŞ gelecek, ya da HEPYEK.

"BAŞBAKANIN DESTEK VERDİĞİ TAKIM SONUNCU OLUR MU?"

Başbakandan dolayı hep en ufak galibiyette Kasımpaşa için Başbakan destekli normal derler. Bu sizi rahatsız ediyor mu?
Yok, hayır. Başbakanın Kasımpaşalı olmasını saklamanın bir alemi yok. Kendisi buralı çünkü. Kasımpaşa’da doğmuş, burada top oynamış. Ama başbakan Rize’yi de, Fenerbahçe’yi de çok seviyor.

Çok genel bakarsanız G.Saray Seyrantepe’yi bitirdi ise Başbakan bitirdi. Kendisi her takıma eşit mesafede olan birisi. Kesinlikle başbakanın destek olduğu görüntüsü var mı bilmiyorum? Şu anda sonuncu sıradayız.

"EN ÇOK HAKEM HATALARINA MARUZ KALAN TAKIMIZ"

O dedikodular doğru olsa destek olunmuş takım sonuncu olmaz. Türkiye’de komplo teorilerine bakarsanız, bu takımın bir yerlerde olması gerekir. Bakın, karşılaştırın en çok hakem hatalarından etkilenen takımların başında geliyoruz.

"BAŞBAKANIMIZ KAYBETTİĞİMİZ ZAMAN ÜZÜLÜYOR"

Başkan ve Süha Bey Başbakanın yakın dostu. Ancak bu konuda Başbakanımızı rahatsız edecek insanlar değil. Böyle bir talep istek 15 aydır buradayım, asla olmadı. Hiçbir maça gitmiyor. Ama ilgileniyor. Sonuçları soruyor. Kaybettiğimiz zaman üzülüyor, kazandığımız zaman seviniyor. Ancak bu başka bir dava. Duygusal takımla olan ilişkisi. Kasımpaşa olan sevgisini saklamanın anlamı yok. O sevgisinden dolayı müdahil olmadı. Bana göre de sayın başbakanımız en doğrusunu yapıyor.

"DAHA 19 MAÇIMIZ VAR KASIMPAŞA DÜŞMEDİ"

Kasımpaşaspor için küme düştü gözüyle bakılıyor. Görüşünüz? Şapkadan tavşan çıkacak düşüncesi var?

Çok aceleciyiz, tipik Türk tavrı bu. Daha 19 maçın olduğu bir yerde bir takımla ilgili düştü gözüyle bakılması yanlış. 8 puandayız belki ama 15.sıradaki rakibimizle puan farkı 6.
Böyle bir kanaat doğru değil.
Kasımpaşa düştü diye düşünenler bu işin hiç de şapkadan tavşan çıkarma olmadığını sezon sonu görürler.

"İLK 5’E OYNARIZ DERKEN SON 5’E OYNAR OLDUK"

Biz sonuncu takım olarak Beşiktaş ile evinde, G.Antep ile evinde berabere kaldık.
Biz bakın sonuncu takım olarak düşme hattında bakın, Bucaspor ile berabere, Sivas’ı yendik. Konya ve G.Birliği ile berabere kaldık.. Güç olarak baktığınızda yani 12.sıradan itibaren A.Gücü dışında hiçbir takım bizi yenememiş zaten.
Şanssızlıklar silsilesi bizi bırakmıyor diye isyan da etmedik.
Ben bu takımı ilk 5’e oynar diye düşünürken, son 5’e oynar hale getirdik oldu.

"3 BÜYÜKLERİN HİÇBİRİ İYİ DEĞİL"

Size göre 3 büyük takımdan hangisi daha iyi?

Fenerbahçe çok iyi oynayarak yenmedi bizi. Biz 1-0 galipken, oyuncumuz kornerden gelen topu anlamsız şekilde eliyle tuttu. Maçı öyle kaybettik. Beşiktaş maçını çok iyi oynadık kazandık derken, 86’da beraberlik golünü yedik. G.Saray maçında ise oynadığımız en kötü, bireysel hatalarla dolu 90 dakika oynadık. G.Saray iyi oynamadı yani bizim maçta, kimse aldanmasın. Bizim bireysel hatalarımızdan dolayı G.Saray kazandı. Kewell ve Hakan Balta kendi toplarına koşup gol attı.

EN İYİ TRABZONSPOR O DA ZATEN LİDER

43.dakikada Yekta golü atsa soyuma odasına berabere girecektik.
Şunu net söylüyorum, büyük takımların hiçbir tanesi beklendiği gibi iyi değil. En iyisi olanda en başta duruyor zaten. Trabzonspor. Uygulaması ile takımdaşlığı ile taraftarı ile liderliği hak ediyor. Tam şampiyonluğu özümlemiş, o yolda giden takım Trabzonspor. Diğeri de Bursaspor. Yani uygulama eşittir, şu andaki puan cetvelini oluşturmuş zaten.

"HAK EDEN ZİRVEDE"

Şampiyonluk adayınız kim?

Benim adayım yok. Beni ilgilendirmiyor. Ancak şu anda sıralama en çok hak edenin en iyi yerde olduğunu gösteriyor.

"LİGDE EN DENEYİMLİ HOCAYIM"

Yabancı hocalar hep Türkiye’de önde tutulur. Böyle mi size göre?

Benim 26.sezonum bu Türkiye’de çalıştığım. 20 takımda teknik direktörlük yaptım. 7 coğrafi bölgede 2’şer, 3’er kez çalıştım. Yerel bakış, yöneticinin düşüncesi, taraftarın tavrı bu doğrultuda her şeyi sanırım benden daha iyi bilen birisi olduğunu düşünmüyorum. Yaşamış olmak anlamında.
Şu anda Türkiye Ligi’nde en deneyimli teknik direktörüyüm. 26 senedir aralıksız çalışıyorum. Yalnızca 4 tanesi Bank Asya idi. Diğer tüm takımlar Süper Lig’di.
Bu konuda Türkiye’ye geldiğimden bu yana antipatik olmayı dahi göze alarak yabancı hocalara karşı olduğumu hep ifade ettim.

"PİONTEK’İN YARDIMCILIĞINI KABUL ETMEDİM"

Belki de hayatımın en önemli kararı, 89 senesinde Şenes Erzik ve Turgay Atasu beyler Federasyon Başkanı ve yardımcısı iken, bana Sepp Piontek’in yardımcılığını teklif etmişlerdi. O zaman ben, bu idealizm ile yabancı olan tavrım, demeçlerime, prensiplerime baki kalıp bunu kabul etmemiştim.

Hayatımın en önemli kararı idi. Belki ben evet deseydim, Fatih Terim arkadaşım hep kıyaslamışımdır. Çünkü benden sonra o geldi, o pozisyona. Belki de Fatih Terim olmayacaktı. Onun önünü kapatacaktım. Belki de ben o fırsatı kullanıp başka yerlere gelecektik. Ben sırf söylemlerime olan bağlılığım ile bu kararı verdim. 86’dan bu yana fikrimi söylüyorum.

"FUTBOLDA HER HOROZ KENDİ ÇÖPLÜĞÜNDE ÖTER"

Batılı hocaların, teknik adamların Türk insanını tanıması mümkün değil. Futbolda insan ile yapılan bir iş. Önce insanı çözmeniz gerekli. Buradan ülkelerinde efsane, çok başarılı olmuş hocaların 3 5 ay sonra karga tulumba gönderildiğini gördük. Löw Almanya MİLLİ Takımı 2.oldu, Del Bosque Dünya Şampiyonu oldu, daha birçok sayısız örnek, Hiddink…
Bunlar teknik direktör değil miydi?

Futbolda her horoz kendi çöplüğünde öter. Her insan kendi insanıyla yapılan işlerde, yüzde 50 başarı olarak öndedir. Çünkü komünikasyon olayı var. Bizler bu işi yaptıranlar bizler indirekt varız. Verdiğimiz moral ile onları hazırlamakla görevliyiz. Sahada golü atan değiliz. Türkiye’deki insan yapısı ile Avrupa’daki çok farklı. Ben bu konuda ısrarla söylüyorum Milli Takım ve kulüplerimiz, özellikle Milli Takımlarımız artık Türk antrenörlere dönmeli.

Yabancılara kapıları kapatmak elbette akıl işi değil.
Ama, O Gelenlere de en az 2-3 sene katlanılmalı. Başarılı olma şansları olsun. Rijkaard’ın düştüğü durumu gördük.

"BENİM BİR ÖRNEĞİM DAHA YOK AMA İNSANLAR BENİ TANIMAK İSTEMİYOR"

Neden Yılmaz Vural ismi, 3 büyük takım için geçmedi. Hal ve hareketleriniz mi etkili oldu acaba?

Hala kim gelse, siz kimsiniz diye sorar. 26 senedir çalışıyorum, hala aynı soruları soruyorlar. İnsanlar sizi tanımak istemiyorlar. Bizde hep telafuz ediyoruz. Zaman zaman tabii ki, bu pazarın içinde kalmak kolay değil. 26 sene Süper Lig’de aralıksız çalıştım. Benim bir örneğim daha yoktur.
26 sene acımasız pazarda kalabilmek kolay değil.

"PAZARDA KALMAK İÇİN ÇIKIŞLAR YAPTIK"

Bizde arada güncelleşme adına, bazı çıkışlar yaptık. Bizde biliyorduk medya bunu alıp güncelleştirecek, onlarında işine gelecek diye…Kaba tabirle güncelliğin içinde kalma adına kullandık bizde.

"AĞIR OLDA MOLLA SANSINLAR FELSEFESİ..."

Tabii ki bunlar doğru şeyler miydi? Uzun vadede doğru olmadığı ortaya çıkıyor. Niye çünkü? O seni çok hafifletiyor. Büyük takımlarda, “Ağır olda molla sansınlar” kendi camialarını temsil edecek insanlar ve daha ölçülü davranışlar bekliyorlar tabii ki

"TAKLA ATMAM, BENİ HAFİFLEŞTİRDİ..".

Düşünün 26 yaşından beri antrenörlük yapıyorum. İnsanlar, zaman zaman bu takla atıyor. Bu işte hep çıkış yapıyor, şunu demişti gibi söylemler ifade ediyor. Bu uzun vadede bize zarar verdi. Hedef büyütme anlamında bizi hafifleştirdi bunlar. Ama pazarın içinde kalma adına halkın beynine kazınmış bir Yılmaz Vural. Singapur’da bile hoca diye bağırıyor. Türkün olduğu her yerde sevgi görüyorum. Türkün olduğu her yerde Yılmaz Vural beyninde. Beni siyasi marka, magazin programına çağırıyorlar.

"BÜYÜK TAKIMLARIN YERİNDE OLSAM ALACAKLARI TEK ADAM BEN OLURUM"

Türkiye’de maalesef keçinin olmadığı yerde Abdurrahman Çelebi oluyorsunuz. Yetişmiş, ağzı laf yapan entelektüel tarafı gelişmiş bizim camiada çok insan yok. Siyasi ve sosyal boyutu gelişmiş bir insan olmam, beni böyle kılıyor. Haber programına çağırıyorlar. Spor adamının işi ne, diyeceğiniz yerlerden teklif alıyorum.

Ben büyük takımların yerinde olsam alacakları tek adam ben Yılmaz Vural olurum. Bu kadar çok yönlü, entel tarafı gelişmiş liderlik yapacak fazla Türk arkadaşımız yok. Bende kendi yönümü bildiğim için hep önemli görevlere ben kendim talip oldum.

"GÖREVLERE HEP BEN TALİP OLDUM"

Beni niye büyük takımlar almıyor, ben niye Milli Takımlarda çalışmıyorum diye çıkış yaptım. Alın kardeşim, burada birisi var, talibiz dedik. Ama Türkiye bunu da yanlış anladı. Aaa şuna bak, kendi kendine halleniyor, ağır olda molla sansınlar. Onlar seni seçsin, sen niye talip oluyorsun dediler. E, kardeşim en buradaki insanın varlığını reddetmeye çalışıyorsan, o da kendini hatırlatmaya çalışıyorsa bunda sakınca yoktur diye düşündüm ben. Ama ne oldu, çözüm olmadı.

"TARAFTARIN ANKETİ İLE HOCA GETİRSELER GÖREVE BEN GELİRİM"

Sokakta yürüsem F.Bahçe, G.Saray, Beşiktaş taraftarları hep bana sarılır, severler. Eğer sokaktaki taraftarın düşüncesine, anketine göre teknik adam alsalar beni getirmeleri lazım. Anket yapın Türkiye’de en sevilen hoca kim, takımınızın başında kimi görmek istersiniz diye, beni getirmeleri lazım. Bunun mütevaziliği yok.
Özellikle MİLLİ takımlarda seçiciler maalesef sizin bu taleplerinize cevap vermeyi düşünmedi.

3 BÜYÜKLERDE ÇALIŞMAK İÇİN ALLAH BANA ÖMÜR VERDİĞİ SÜRECE ÇALIŞACAĞIM

Bundan sonraki hedefiniz ne?

Allah bana ömür verdiği sürece Milli Takımlar ve 3 büyük takımda olmak adına elimden ne geliyorsa, yapacağım. Çünkü şuna inanıyorum ki, eğer oralarda ben çalışma imkanını bulursam, antrenörlüğün ne demek olduğunu o zaman herkese gösterebiliriz.
Uzmanlığımla Türkiye’yi boşver, dünyada benim yaptığım futbol eğitimini yapmış ikinci bir adam olduğunu sanmıyorum.

ŞOFÖR EHLİYETİ BİLE ALAMAZLAR

Hadi gitsin bakayım Türkiye’den kaç tane arkadaşımız ehliyet alsın gelsin bakalım. Şöfor ehliyeti bırakın üniversite okumayı.

"SÜPER LİG’DE 18 TAKIMIN 10’UN DA ÇALIŞTIM"

Ümidiniz var mı peki hocam, geçeceğinize dair?
Ben 1 Ocak’ta 58 yaşına gireceğim. Antrenörlük hayatımın hem uzmanlık, hemde liderlik anlamında en uç yerine geldim. Yani, düşünebiliyor musunuz 20 takım Türkiye Süper Ligi’nde.
Bakın sayalım; şu an ligde bulunan 18 takımdan 10’unu çalıştırdım. Hiç sorun yaşamadım. Siz hiç Beşiktaş maçında rakip takım hocasına atkı verildiğini, kendi takımları penaltı atarken de hocam umarım bu gol olmaz bu maç sizin hakkınızdı denildiğini duydunuz mu?
Beni hepsi çok sever. Futbola mal olduk.

ALLAH BANA SAHADA ÖLMEYİ NASİP ETSİN

Ama maalesef Türkiye bana bu konuda daha önemli görevler verebilirdi. Vermese de Allaha şükür maddi anlamda kimseye muhtaç değilim. Ama gönül isterdi ki, futbol benden daha önemli şekilde faydalansın. Olmadı, 58 yaş en olgun çağ…

Tabii 75 yaşına kadar çalışanlar var, Aragones gibi. Bende sağlığım müsaade ettiği sürece, heyecanımı kaybetmediğim müddetçe çalışacağım.

Şu saatte bırakacağım diye bir şey yok. Allaha şükür eskisinden daha heyecanlı sağlıklıyız.

Der ya sanatçılar sahnede öleyim. Allah bize de, sahalarda ölmeyi nasip etsin. Nasıl olsa hepimiz ölümü tadacağız.

YABANCI HOCALAR MİLLİ TAKIMDA BAŞARILI OLAMAZ

Hididink?
Avrupa’da kimse birbirinin aldığı parayı sormaz. Bu bir arz talep meselesi. Hiddink’in aldığı para kimseyi ilgilendirmez. Kimse kimsenin aldığı parayı kıyaslamamalı. Türkiye maalesef bunları konuşuyor. Bir Pazar var ve hak ediyor. Buna saygı duyarım.
Saygı duymadığım şey sürekli verdiğim yabancı antrenör örneklerinin Türkiye’de algılanmamış olması. Hiddink’in şahsında değil, yabancı hocaların hele Milli Takımlarda, bizim gibi dinine, kitabına, vatanına bağlı ülkelerde başarılı olacağını sanmıyorum.
Başarılı olamıyor. Yaşadık bunu, motivasyon yalnız futbol terimleri ile olmuyor. Ekonomi, ile tarih kültür ile oluyor. “Allah yardımcınız olsun. Vatan millet Sakarya, yeri geldiğinde “ Bu bayrak için oynayın” kelimelerini kullanma şansınız var mı?
Hiddink’te bu zorlukları yaşayacak.

KENDİ FUTBOLUMUZA SAYGISIZLIK KOLTUKTA OTURMAK İÇİN GETİRİYORLAR

Biz artık 3.dünya ülkesi değiliz. Dünya ile yarışır hale geldik. Hele Milli takımlarda yabancı hoca olmasına kesinlikle karşıyım.

Milli takımlarda yabancı hocanın bulunmasını Türk insanına, antrenörüne, kendi ülkesine futboluna saygısızlık olarak düşünüyorum. Hiddink diye söylemiyorum.
Seçiciler çok kolaycılık mantığı ile hareket ediyor. Aman, sesler kesilsin Avrupa’nın en iyi hocası getirildi, ben biraz daha burada oturayım mantığı ile hareket ediyorlar. Al işte, sonuç Azerbaycan’a bugüne kadar hiçbir Türk antrenörü kaybetmemişti. Yani dünyanın en iyisi kaybetti oldu. Dünya 3.cüsü tarihi başarılar Fatih Terim, Şenol Güneş, Mustafa Denizli ile olundu. Yabancı ile olunmadı.
Türkiye artık özüne dönmeli. Kafatasçı bir zihniyet değil benim ki, Gerçek bu…
Alman Futbol Eğitim Daire Başkanı Euresens’in bir lafı vardı: “ Arkadaşlar, yurt dışında çalışacaksanız başarı şansınız yüzde 50 azalır. Dilini, kültürünü bilmediğiniz yerde başarı daha zordur”:.. bize bulunulan tavsiye bu idi.

"KASIMPAŞA’YI BAŞARILI KILSINLAR DA GÖREYİM"

Ufuk takımlara gelen yabancı teknik adam yok zaten. Gelenler ya Milli Takıma yada 3 büyük kulübe geliyor. Buralar başarma şansınızın maddi manevi en fazla olduğu yerler. Gelsin bakalım Kasımpaşaspor’a başarılı kılsın göreyim onu.
Başarı size sunulan imkanla doğru orantılıdır.

2012 Avrupa Şampiyonasına gidebilir miyiz sizce?
Alabiliriz belki de. Milli Takımda sistem sorunu var. Ülke futbolundaki eksikleri ortaya koyup bir sistem belli olması gerekli. Hiddink’te gelse, bende gelsem aynı sistemle devam etmeliyiz.

Bursaspor gibi Anadolu’dan şampiyon çıkar mı?
Evet, çıkar tabii. Bursaspor hala şampiyonluğun en güçlü adayı bence. Kayserispor’un ama kadro yapısı itibari ile yarışta kalacağını sanmıyorum. Şampiyonluğu hedef alabilecek yapısı yok bana göre. Ligde kimsenin birbirinden farkı Yok.

G.SARAY’IN KADROSU YETERSİZ DEĞİL

G.Saray ve Hagi için yorumunuz?

G.Saray’ın büyük takımların yanına geleceğini düşünüyorum ikinci yarıda.
G.Saray’ın kadrosu kötü değil. Yanlış tercihler bu duruma, başarısız kıldı. Hocada istikranın olmaması. Yönetimde oyuncu seçiminin isabeti gibi sorunlar yaşadı. Ama göreceksiniz G.Saray’da yukarıdaki yarışa gireceklerdi.

"FUTBOLU UNUTMADILAR YA.."

Ama Bursa ve Trabzon ile bence yarış devam edecek. Kadrosu yetersiz değil. İki stoperi Servet, Gökhan, Sabri, Hakan Balta, Arda Milli Takım futbolcusu. Neill, Kewell hep Milli takım oyuncusu. Bu oyuncular futbolu unutmadı ki!!!
Sakatlıklar yaşadılar ve alternatifini bulamadılar. Mesela Baros’un alternatifi yok G.Saray’da.
Bu bir yanlıştı. Elindeki futbolcuları verdiler, ondan oldu. G.Saray kadrosuna bakın 2-3 milyon eurodan aşağı oyuncu yok.
Biraz daha doğru oynamayı ve moral olarak önemli olduklarını hatırlatırlarsa 20 puanı da olsa ben G.Saray’ın buna rağmen ilk 5’e oynaması anlamında yarışa girebileceğini düşünüyorum.

HAGİ BİZDEN BİRİ

Hagi’de bizden biri. İnsanı, ülkeyi, ligi tanıyor. Bana göre Hagi yabancılar arasında başarı olma ihtimali en yüksek isimdi. Bizden biri gibi oldu. Yıllarını verdi burada. G.Saray taraftarının sabrı çok fazla.
Ama 2.yarı böyle devam etmemesi gerekli.

G.SARAY İLE MAĞLUBİYET SAYIMIZ NEREDEYSE AYNI

Bu G.Saray’ı şimdi alsanız şampiyon yapar mıydınız hocam?

Gerçeklerle konuşalım. 16 puan az bir fark değil. Ve rakibiniz 1 yada 2 tane değil. Baya kalabalık. Şu aşamada 20 puan ile G.Saray 7 KEZ MAĞLUP OLMUŞ, biz lig sonuncusu Kasımpaşa 9 kez mağlup olmuşuz. O takımı derlemek, tekrar şampiyon yapabilmek çok zor. Ama sonuç ve futbol anlamında şimdikinden çok farklı yapardım, g.Saray keyif verirdi bunu söyleyebilirim.

Şahin için yurt dışında izlemek için kulüplerin geldiği ve sizin G.Saray maçında oynatmadığınız söylendi…

Yalan kimse gelmedi izlemeye…Çünkü gelen kulüp olursa bizden davetiye istiyorlar.

YEKTA TARİHİMİZE GEÇTİ EN İSTEKLİ KULÜP TRABZONSPOR

Yekta, büyük kulüplerin peşinde. Kimler talip oldu?

Yekta’ya şu an gerçekten büyük kulüplerimiz talip. Trabzonspor’dan resmen teklif aldık. Süha Beye de teklifler geliyormuş. Ama resmi olarak Trabzon girişimde bulundu. Bizi de mutlu ediyor. 1921 tarihli Kasımpaşa 90 yılllık tarihinde ilk kez A Milli Takıma oyuncu verdik, vereceğiz bu bizim için bir onurdur.

"HOCA OLMASAM TİYATROCU YA DA KAPTAN OLURDUM"

Hoca olmasanız ne olurdunuz?

3500 kişilik sınava girmiştim. Spor akademisi sınavına ben ve 13.olarak girmiştim akademiye. Ben kendim istemiştim antrenör olmayı, kendi özelliklerime ve lider yapıma uyduğu için seçtim. 9 18.00 mesai bitimi ile çalışamazdım.
Bu şartlarda, bu karakterde daha maceracı ateşe olmak yada gemide kaptan olmak isterdim. Yada tiyatrocu olmak gibi kendi karakterimle bağdaşan mesleklerden birini seçerdim.

"TRT’DEN DİZİ TEKLİFİ ALDIM YERDEN YÜKSEK DİZİSİNE İSTEDİLER"

Film, dizi teklifi aldınız mı? Düşünür müsünüz?

Film ve dizi teklifi çok aldım. Son olarak TRT’den dizi teklifi aldım. Altan Erkekli’nin de oynadığı Yerden Yüksek dizisinden teklif geldi, senaryosunu yolladılar. Ama kabul etmedim.

Allah rahmet eylesin, Almanya’da ben öğrenci iken Kemal Sunal ve Kartal Tibet gelmişti. Gurbetçi Şaban diye film çekiyorlardı. Benden yardımcı olmamı istediler, polisle vatandaşla konuşmam için. Bende yardım ettim ve bir figüran rolünde oynamamı istediler, yaparsın dedi. Bendeki cevheri görmüş galiba. Oynamıştım.
Ama Türkiye’ye geldikten sonra tv’lerde kanallarda tekrar edildi.
Ben o 1 dakikalık filmde oynamışlığım yeri geldi, bana çok sıkıntı verdi.

"İNGİLTERE’DE YAŞAYAN YÖNETMEN BANA SİNEMA TEKLİFİ YAPTI"

Bu sene çok önemli rakamlara Spor yormculuğu teklifi aldım. Ancak kabul etmedim. Geçen reklam filmi çevirdik. Türkiye’de bu işin reklam sektöründe Oscar’ı Kristal Elma kazandı.
Böyle bir yeteneğim var aslında. Mesela daha evvel Çiçek Taksi içinde rol teklifi geldi. Farklı senaryolar sunuldu.

Ama reklam filmlerine ilgi duyuyorum, çünkü maddi getirisi iyi ve süresi kısa. Ancak imajıma uygun şeyleri seçiyorum.

Kaset teklifi bile aldım. Sesimde güzeldir. Mesela bir teklif aldım İngiltere’de yaşayan bir Türk yönetmen arkadaşımız. Beyoğlu’nda iki kardeş, birisi okumuş, biri kabadayı onun hayatı ile ilgili film teklifi yaptı 2 3 sene önce. Kabul etmedim ama adam özellikle sizi istiyorum demişti.

"600 BİN DOLAR PARAMI KAPTIRDIM"

Ben genelde gayrimenkule yatırdım paramı. Ama onu da ben kooperatiflere girmiştim. Ama çok pişmanım, gayrimenkule yatırım yaptığım için. Emlak, gelir vergisi bir de boş kaldığı zaman aidatını ödemek gibi mecburiyetler çıkıyor. Aldığınız rakamlara bile zor satıyorsunuz. Bugünkü aklım olsa arsa, iş yeri yada arsa almak isterdim. O konuda iyi yönlendirilmedik.
Bir de bizim çevremizde para tutmak kolay değil.

Çünkü çok ihtiyaçlı bir çevredeyiz. Yani çocukluk arkadaşınızdan tut, asker arkadaşınız da dahil herkes size saldırıyor. Hapishaneden her gün mektup alıyorum. Bayrak yapıyor, bana para yolla. Bana tekerlik sandalye al gibi.

Çok büyük paramızı böyle insanlara vermek durumunda kaldık. Çünkü duyarsız kalamıyorsunuz.

Yani, maalesef büyük bir rakamı böyle kardeşlerimize geri dönmemek üzere verdik.
Bir kere bir arkadaşımız batıyordu 500 600 bin dolar geri almadığım para vardı. Kesin kaydedilmiş rakam, alamadım geriye.

Bir de kulüplerde çalıştığım parayı hiçbir zaman tam almadım. Alamadım. Çünkü hiçbir kulübü mahkemeye vermedim. Çoğundan kendim ayrıldım. Aldım yırttım sözleşmeyi, hiç federasyona şikayet etmedim. Doğru mu yaptım, hayır yanlıştı. Aklımızca delikanlılık yaptık.

Trabzonspor çok istekli ve başarıya aç, kendini kanatlımak isteyen oyuncular var. Bence en avantaölı takım onlar. Ve en iyi kadroya onlar saniptir.

HAGİ ÖZÜR DİLEMESE G.SARAY’DA İDİM

3 büyüklerde hangi kulüpte çalışmak isterdiniz?
Hiç fark etmez, 3 büyüklerde olduğunuz vakit 3’te 1, yüzde 33 başarı şansınız var. Çünkü bakmayın Bursa’ya.. genelde 3’ünden biri şampiyon oluyor. Onların maddi imkanları çok iyi. Stattalar, medya farkı, güçlü çevresi çok önemli. Bunlar size zaten başarılı olma imkanı sunuyor.
Ben Fenerbahçe ile çok gündeme geldim. Fenerbahçe takımı bana 3 kez antrenörlük teklif etti. G.Saray’dan 1 kez Ergun Gürsoy döneminde aldım.

Ergun abi bana resmen ciddi söyledi. Hagi ilk döneminde bırakıyordu. Ali Şen ve Metin Aşı istemişti.

Olmadı çünkü Hagi özür diledi. Devam kararı aldılar. Öyle bir ortam ortaya çıktı. Ne dilerse dilesin sen geleceksin dediler. Ama Hagi özür dileyince olmamıştı.

Satılık binlerce emlak ilanına buradan ulaşın.

İşbirlikçiye destek olma

Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi tarafından Gençlik Parkı Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''Milli Görüş İktidarı; Niçin ve Nasıl'' konulu konferansta konuşan Milli Görüş Lideri ve Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, ''Milli Görüş gömleğini çıkartırsan hidayetin de kaybolur. Hayır ve şerri ayıramazsın. 'İslam Birliği' demez, 'Avrupa Birliği' diye çırpınırsın. Onlar da Avrupa Birliği'nin kapısında zincirle seni bekletirler'' dedi.


ÜÇÜNCÜ ŞAHLANIŞ

Yapılan son kongreyle ''Üçüncü şahlanış hareketi''ni başlattıklarını hatırlatan Erbakan, ''Saadet Partisi'nin iktidarı için bütün oluşumlar hazır. Biz iktidar olmak için çok çalışmalıyız. Çünkü Türkiye'nin dış borç açığı katlanarak arttı, işsizlik oranı yüzde 20'lere vardı. Halk, Milli Görüş iktidarını özlüyor!" diye konuştu

AKP'nin maneviyata hizmet ettiğini zannetmenin güncel bir yanılgı olduğunu kaydeden Erbakan, "Çünkü ırkçı emperyalizm, inançlı insanların oylarının AKP'ye verilmesi için onu da maneviyata hizmet ediyor göstermek bakımından her türlü makyajı yapıyor. Planı, programı tatbik ediyor. Sen eğer sağlam bir Milli Görüş sahibi değilsen, bu propagandaya kapılırsın. Bunlar da maneviyata hizmet ediyor diye aldanırsın. Dolayısıyla işbirlikçilere katılmış olursun" dedi.

AÇLIK, İŞSİZLİK TIRMANIYOR

AKP döneminde halkın üçte ikisinin yoksul hale geldiğini vurgulayan Erbakan, işsizliğe karşı macun niteliğindeki politikaların ise yetersiz kaldığına dikkat çekti. Ülkenin borca esir edildiğini ve 8 yıllık sürede 580 milyar dolar borçlanıldığını anlatan Erbakan, " 80 senede gelen 80 tane hükümet, 80 milyar dolar borç yapmıştı. AKP geldi, 8 sene de dış borcu 580 milyar dolara çıkarttı" dedi.

VATAN VE MiLLET SEVGiSiNiN VECiBESi

AKP'nin izlediği politikanın yanlış olduğuna dikkat çeken Milli Görüş Lideri, "Hükümette görev yapanlara yanlışlıklarını, hatalarını söylemek, vatan ve millet sevgimizin bize yüklediği bir vecibedir. Biz, milletin menfaatine ters düşen bütün yanlışlıkların karşısındayız. Türkiye'deki diğer siyasi hareketler batıl hak anlayışına dayanır. Liberalizmmiş, solcuymuş, sağcıymış hepsi temelden sakattır. Bunların eğitilmesi lazımdır" diye konuştu.

MANEVİYATSIZ SAADET OLMAZ

Maneviyatsız ve adil düzensiz bir saadetin olamayacağını tekrarlayan Erbakan, bunun için yeni bir dünya düzeninin kurulması gerektiğini ifade etti ve bunun için de Milli Görüş fikrine sahip insanlara büyük görevler düştüğünü söyledi. Türkiye'de 6 ay sonra seçimlerin olacağını hatırlatan Saadet Lideri, yoğun bir çalışma göstererek Saadet Partisi'nin tek başına iktidara geleceğini ifade etti.

MİLLİ GÖRÜŞ'ÜN 7 FARKI

Milli Görüş'ün diğerlerinden 7 farkı bulunduğunu kaydeden Erbakan, " Maneviyatsız saadet olmaz. Öbürleri kapitalisttir. Adil Düzensiz saadet olmaz. Öbürkülerin, faizci ve kapitalist nizamı esas almışlardır. Bizim medeniyetimiz diğerlerinden üstündür. Öbürküleri, batı medeniyetini üstün zanneder. Saadet için bugünkü zulüm dünyası yerine yeni bir dünya saadet dünyasının kurulması kaçınılmazdır. Öbürküleri dedikodu, laf kavgası ve çekişmelerle meşguldürler. Bulunduğumuz tarihi dönüm noktasıdır. Türkiye, İsrail'e vilayet olmayacak tarihteki şerefli yerini alacak. Onlar batının okşayarak yutma politikasına alet oluyorlar. Adım adım Türkiye'yi yok olmaya götürüyorlar. Uyanalım, işbirlikçilere destek olmayalım" diye konuştu.

Milli Görüş Lideri ve Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan, ESAM'ın Çarşamba Sohbetlerine konuk olarak 'Milli Görüş İktidarı: Niçin ve Nasıl?' konulu bir konferans verdi. Gençlik Parkı'ndaki Necip Fazıl Kısakürek Salonu'nda gerçekleştirilen konferansa, Milli Görüş camiası ve özellikle gençler büyük ilgi gösterdi. Konferansta seçim öncesi Saadet Partisi'nin yapacağı çalışmaları, AKP hükümetinin yanlış icraatlarını ve Siyonizmin Türkiye ve dünyadaki yeni oyunlarını anlatan Erbakan, özellikle AKP'ye oy veren Milli Görüş tabanına içinde bulundukları yanılgı nedeniyle tarihi uyarılarda bulundu.

12 Haziran'da muhtemelen milletvekili seçimi yapılacağını hatırlatarak, "Bu seçim, ülkemiz ve bütün insanlık bakımından fevkalade büyük ehemmiyete haizdir. Bir dönüm noktasıdır. Tarihi bir seçimdir. Onunla ilgili çalışmalar da tarihi çalışmalardır" diye konuştu. Saadet Partisi'nin 17 Ekim'de muhteşem bir kongre yaptığını, ardından 3. Şahlanışı başlattığını vurgulayan Erbakan, "Bu şahlanışın duasını cihadın sembolü, Eyüp Sultan hazretlerinin dizinin dibinde yaptık. Böylece seferberlik ilan edildi, kollar sıvandı ve çalışmaya başlandı" diye konuştu.

OY VERİP İŞBİRLİKÇİ OLMA

Milli Görüş'ün dışındakilerin ağacın yaprağındaki tozu temizlemeyle işin hallolacağını zannettiğini belirten Erbakan, "Halbuki ağacın kökü bozuk. Kökünden düzeltmek lazım. Bundan dolayıdır ki, yeni bir dünya kurulacak. Ve saadet dünyası olacak, ecdadımızın yaptığı gibi. Milli Görüş dışındakiler, siyonizmin dünyasında köle olarak yaşıyor. Bundan haberi yok. Hiç bu düzeni düzelteyim diye düşünmüyor. Ne büyük gaflet" dedi. Milli Görüş dışındakileri işbirlikçi ve taklitçi olduğunu söyleyen Erbakan, "Milli Görüş hak, onlar batıldır" dedi.

Kalkınmanın milli ve yaygın olması gerektiğini söyleyen Erbakan, "Bugün Güneydoğu meselesi nerden çıkıyor? Dengesizlikten çıkıyor. Dengesizlik olmayacak. Güneydoğu'daki fabrikaların hepsini Milli Görüş yapmıştır. Onlar ahır yapmış o kadar" dedi.

Milli Görüş iktidarında sağlık ve sosyal hizmetlerde milli ve manevi değerlere bağlılığın öğretilmesinin esas alındığını vurgulayan Erbakan, "Kimsenin aç ve açıkta bırakılmaması temel esastır" dedi. Dış politikada D-8 ve İslam Birliği çekirdekli yeni bir dünyanın kurulmasının esas alındığını da vurgulayan Erbakan, " Gidip batının kapısında boynundaki zincirle bağlanmak, diğer görüşlerin özellikleridir" dedi.

SİYONİZMİN SEÇİM HAZIRLIĞI

Siyonizmin saldırılarına karşı şuurlanma ve çelikleşme ile karşı çıkacaklarını belirten Erbakan, seçimde CHP millet tarafından mühürlendiği için Saadet ile AKP'nin yarışacağını vurguladı. Erbakan, "AKP iktidara gelip ne yapıyor. Vergi alıyor, borç alıyor, siyonizme faiz diye ödüyor. Yani duyuni umumiye tahsildarı bunlar. İslam Birliği yerine Avrupa Birliği'ni istiyor. Faizci kapitalist nizamdan şikayetçiler mi? Memura zam diyorsan, yüzde 2 veremem 1,5 vereceğim

KUTAN:MİLLİ GÖRÜŞ BİR ÇINAR

ESAM Genel Başkanı Recai Kutan ise, Milli Görüş'ün milletin aslı, özü ve kendisi olduğunu söyleyerek, "Milli Görüş, Alparslan'ın, Fatih Sultan Mehmet'in görüşüdür. Milli Görüş kökleri mazide, gövdesi yaprakları ve dallarıyla geleceğe uzanan bir çınardır. Temeli şefkat, bütün insanlığın saadeti için hakkı ve doğruyu tavsiye eden görüştür.

AÇLIK İŞSİZLİK TIRMANIYOR

AKP döneminde halkın üçte ikisinin yoksul hale geldiğini vurgulayan Erbakan, işsizliğe karşı macun niteliğindeki politikaların ise yetersiz kaldığına dikkat çekti. Ülkenin borca esir edildiğini ve 8 yıllık sürede 580 milyar dolar borçlanıldığını anlatan Erbakan, " 80 senede gelen 80 tane hükümet, 80 milyar dolar borç yapmıştı. AKP geldi, 8 sene de dış borcu 580 milyar dolara çıkarttı. Bunun yıllık faizi, 60-70 milyar dolardır. Bütçenin kendisi zaten bu kadar" dedi.

DOLARLA DÜNYA SÖMÜRÜSÜ

YEŞİL kağıt denilen dolar, sarı kağıt denilen Amerikan tahvili ve beyaz kağıt denilen Merkez Bankası rezervleri ile dünyanın 25 trilyon dolar sömürüldüğünü anlatan Erbakan, "Dünya böyle idare ediliyor. Ey bizim inançlı kardeşimiz. Efendim, bu AKP de iyi kötü idare ediyor. İdare ediyor ama biz sömürülüyoruz, bu düzenin değişmesi lazım dediğini duydun mu? AB'ye gireceğiz, bu düzeni koruyacağız diyor. Nasıl bu AKP'nin arkasından gidersin? Nereye gidiyorsun. Zulmü destekliyorsun. Biz buna 3 kağıt oyunu diyoruz" dedi.