Monday, December 14, 2009

IMF

IMF’nin kurmuş olduğu sistem ile üst kurullar oluşturulduğunu ifade eden Erbakan, böylelikle devlet içinde devlet kurulduğunu ve bu kurullarında hükümetten bağımsız ancak IMF bağlı olduğunu söyledi. Erbakan sözlerine şöyle devam etti: “Şimdi sizi kandırmaya çalışıyorlar. Ben sana 30 sene gerçekleri anlattıktan sonra 5 sene de AKP’nin ne olduğun anlatmadım mı? AKP’nin Siyonistlerle işbirlikçi yaptığını, söylemedim mi? Siyonizmin savurmasıyla oyları aldılar. İlk işleri Millî Görüş gömleğini çıkartmak oldu. Peki, bu gömleği çıkarıp ne yaptılar? ABD’deki Yahudi lobilerinde, Tayyo 2 gömleğini giydiler. AKP, IMF’nin muslukçu başı olarak, ırkçı emperyalizmin emri ile bu para musluğunu açıp kapamaktadır. 200 milyar dolar gibi çok büyük bir parayı, bu milletin parasını rantiyeye aktaran AKP, sembolik kömür yardımları ve benzeri uygulamalar ile soygun düzenini gizlemek istemektedir.


İnsanlar bankalara, bankalarda dış güçlere esir edilerek bu soygun düzeni daha da güçlendirilmek isteniyor. IMF’nin ırkçı emperyalizme hizmet etmek amacıyla gittiği ülkelere bazı dayatmalarda bulunduğuna dikkat çeken Erbakan, “Peki bu kadar anlatıyoruz ama neden Millî Görüş’e oy vereceksiniz? Vatan kurtulsun diye. Gelecek hafta oyu verirken kalp gözünüzü kullanın. Seçime 16 parti değil iki parti giriyor. Millî Görüş ve diğerleri. Diğer partilerin hepsi aynı. Saadet dışında hepsi işbirlikçi, ABD, AB, İsrail ve IMF’ci. Ne farkları var? Seçim meydanlarında bazı uçuk vaatler veriliyor. Sen bunları yapamazsın. IMF yaptırmaz. Bunlar ancak Millî Görüş’le olur. Sen bunu yapsan bile ne ifade eder. Sistem çürümüş, sen nelerle uğraşıyorsun. Faize ödenen paralar yeniden milletin cebine akıtılmadan bu düzen değişmez” ifadelerini kullandı.



Tarımda ve sanayide istihdamın yasaklanması, insanların işsiz ve aç bırakılması, yatırımların kısıtlanması, KDV’nin yüksek tutularak, enerji ve ham madde fiyatlarının artırılması, üretimin kotalarla kısıtlanarak üretim zararının normal karşılanır hale getirilmesi gibi uygulamaların Haym Naum Doktrini içinde yer aldığını söyleyen Erbakan, faiz ile üretimin kısıtlanmasının da IMF’nin amaçları arasında yer aldığına dikkat çekerek, “AKP, milli geliri artırdığını söylüyor. Ancak GSMH hesaplamasının içine faiz ödemelerini de ekleyerek bu hesabı yapıyor ve milleti kandırıyor. 400 milyar doların 256 milyar dolarının faize ödenmiştir. Bizler rantiyeden, faizden kestiğimizi milletimize verdik. Yine vereceğiz. Ancak bu AKP, milleti sömürmektedir” dedi. Refah Partisi döneminde bütçeye ek olarak lazım olan 100 milyar doları borç almadan ve ek vergi koymadan sağladıklarına vurgu yapan Erbakan, “Kitler zarar ediyordu, 2 milyar dolar kara geçirdik 7 milyar dolar kar ettirdik. Kaynak paketlerinden 4 milyar getirdik. Diğer fonlardan 13 milyar dolar getirdik. Memura yüzde 50 zam ile işe başladık. 6 ayda 30 milyar doları temin edince 100 alan memur 256 almaya başladı. Şimdi ise 500 lira alan memura bir hafta sonra 1500 alacaksın desek şaşırır” diye konuştu.



Türkiye ekonomisi büyüyor deniliyor. Ekonomi büyüyorsa memur neden sadece yüzde 3 zam alıyor” diye Çağlayan Meydanı’nı dolduran kalabalığa soran Erbakan, “6 milyon işsiz var diyorsun. 15 milyon işsiz var. Türkiye’de 15 milyon aç var. 50 milyon fakir var. Buna mukabil 4 tane dolar milyarderini 26’ya çıkardın. 22 Temmuz’a gelindiğinde, Saadet iktidarıyla milletin cebiniz yeniden dolacak. Bizler rantiyeciden alıp halka vereceğiz. Onlar ise halktan alıp rantiyeciye veriyorlar. Merkez Bankası hazineden borç almayacak diyorlar. Bu ne demektir? Bu, rantiyeciden para alıp ona faiziyle geri vermek anlamına gelir. Bunlar her yıl 200 milyar doları rantiyeciye veriyorlar. Ey millet, nasıl olur da bu milletin yok oluşuna zemin hazırlayan bu soygun düzenine ortak olursunuz? Niçin bu rantiyecilerin peşine takılıyorsunuz? Bunlar bir soygun düzeni kurmuşlar sizler ise bunların peşinden gidiyorsunuz. Kullanılmadığı halde, Cumartesi ve Pazar günü için hazine rantiyeciden para alıyor ve Pazartesiye faiziyle geri ödüyor” diye konuştu.

Türkiye yolunacak tavuk değildir





Türkiye yolunacak tavuk değildir

“Şimdi ya ırkçı emperyalistlerin yanındasınız ya da Millî Görüş’ün” diyen Erbakan, “Bakınız, milli gelirin yarısını halktan alınan vergilerden oluşturdu AKP. Milli gelirin yüzde 43’ü vergilerden oluşur mu hiç? Alınan vergiler rantiyeciye devrediliyor. Millete sesleniyoruz: Harakiri yapma! Bakın, bunlar 70 milyon insandan aldıklarını 7 bin kişiye paylaştırıyorlar. Bu hükümet, bu süre içinde 550 milyar doları rantiyeci ile dışarıya akıtmıştır. AKP’nin bugün sokaklara astığı bayraklar, iflas etmiş bir tüccarın kokteyline benziyor. AKP’ye bir iyilik yapmak istiyorsanız onu iktidardan devirin. Çünkü kendi enkazının altından kalkamayacak. Bu borç ve faiz sistemi artık daha fazla devam edemez. Cari açık artık dayanılmaz boyutlara varmıştır. AKP, artık satacağı hiçbir şeyi kalmadığı için iflas etmiştir. Yabancı sermaye bize güvendiği için ülkemize geliyor diyorlar. Hayır! Onlar seni toy gördükleri, yolunacak tavuk olarak gördükleri için geliyorlar. İşsizlik oranı yüzde 9 diyorlar. Hayır! İşsizlik oranı yüzde 21,8’dir. AKP iktidarında tarım geliri yara indi. 2 milyon köylü şehirlerin varoşlarına göç etti, mahvoldu” değerlendirmesinde bulundu.



Yeni bir dünyanın kapıları aralanıyor

“Milletimiz bu uykudan uyanarak gerçekleri görmek zorundadır” diyen Erbakan, “Şimdi bu Çağlayan Meydanı’nı coşku ile dolduran kardeşlerime sesleniyorum. Yaklaşan seçim sürecinde ırkçı emperyalizm gerçekleri milletten saklamak istiyor. Millet ile gerçek gündem arasına bir perde çekilerek horoz dövüşü yapılmaktadır. Neden Hak dururken İsrail’e vilayet olmak isteniyor? Geçen seçimler öncesinde milletimizi uyardım. Ama dinlemediler, AKP’ye oy verdiler. Diğer siyasi partilerin hiç birisinin maneviyat ile hiçbir alakası yok. Maneviyat olmadan bir şey olmaz. Hangisi bunların faizci düzeni değiştireceğiz diyor. Hiçbirisi. Sadece Saadet Partisi diyor. Şuradan ne alsan yarısı Yahudi’ye gidiyor. Hacca gidiyorsun IATA’ya para veriyorsun. IATA Yahudi’nin. Dolarla dünyayı sömürüyorlar. Dünyanın düzeni bu. Biz 11 asır dünyanın efendisi idik. Bunlar maddi gücü ele geçirdi. Senin nefes alman mümkün değil. Bu düzen değişmedikçe, yeni bir dünya kurulmadıkça bu olmaz. Bu nedenle 22 Temmuz’da oylarımı Millî Görüş’ün tek temsilcisi olan Saadet Partisi’ne vererek yeni bir dünyanın kapılarını aralayacağız” diye konuştu.



ESAM 7 5 07





75 milyon insan 4 koldan soyuldu

Ülke kaynaklarının tamamen rantiye havuzunda toplanarak oradan ırkçı emperyalizme aktarıldığını söyleyen Erbakan, 75 milyonun işsiz, aç bırakıp borca esir edilmek için 4 koldan soyulduğunu dile getirdi. Erbakan, şöyle konuştu: “Birinci kol önce eskalasyon kurdu ondan sonra da bu AKP’yi sahaya sürdü. Milletin canını kanını emdi. Ondan sonra bir takım borçlanma ve faiz hortumlarını koydu, böylece milleti soydu. Sonra özelleştirme-peşkeş adı altında milletin nesi var nesi yok hepsini dış güçlere intikal ettirdi. Sonra da faiz ve vergilerle milleti aç-işsiz bırakıp borca esir hale getirdi.







Faize yılda 200 milyar dolar gidiyor

Böylece yapmış olduğu soygundan bir yılda elde etmiş olduğu 200 milyar doları, rasgele rakam söylemiyorum. Türkiye’nin Millî geliri 400 milyar dolar. Sadece bir yılda 200 milyar dolar dışarıya aktarılıyor. Ödediğimiz faiz 40 milyar dolar değil. Sıcak dövize gidiyor, ithalat ihracat farkı ile gidiyor, Merkez Bankası’ndan gidiyor, özel firmalardan gidiyor.

Konuşmasında ırkçı emperyalizme faiz adı altında giden bu paraların yarın Türkiye’yi parçalamak için kullanılacağına vurgu yapan Erbakan, “bizim paramızı alacak yarın gelecek bizi işgal edecek, öldürecek” uyarısında bulundu.



AKP’ye oy vermek Siyonizm’e oy vermektir

Bunun için oy vermenin ne demek olduğunu 75 milyon insanın çok iyi bilmesini isteyen Erbakan, AKP’ye oy vermenin Siyonizm’e oy vermek anlamına geleceğini dile getirdi. “Verdiğin oyun mahiyeti ne? AKP’ye oy vermek Siyonizm’e oy vermek demektir. Ben köle olmak istiyorum demektir, yok olmak istiyorum demektir. Sana bu gerçeği anlatıyorum” diye konuşan Erbakan, Kemal Derviş zamanında kurulan ve AKP döneminde tamamen yerleşen üst kurulların da önemli bir planın parçası olduğunu vurguladı. Türkiye’de piyasayı düzenlemek amacıyla 9 tane üst kurul bulunduğunu anımsatan Erbakan, bunların devlet içinde devlet gibi çalıştıklarını söyledi. Kimsenin bu üst kurullara karışamadığını belirten Erbakan, böylelikle ırkçı emperyalizmin Türkiye’deki planlarını daha da kolaylaştığını kaydetti.

Diğer yandan uygulanan yüksek faiz dışı fazla ile ülke gelirlerinin ırkçı emperyalizme kolay bir şekilde aktarıldığını söyleyen Erbakan, Merkez Bankası’nın özerkliğinin de büyük bir aldatmaca olduğunu vurguladı. “Merkez Bankası hükümetten özerk ama IMF’den özerk değil” eleştirisinde bulunan Erbakan, milletin bankalara, bankaların da dışarıya borçlandırıldığını dile getirdi.



Reel sektörü iflasın eşiğine getirdiler

Öte yandan DPT’nin tasfiye edildiğini, denetim-teftiş kurullarının ortadan kaldırıldığını hatırlatan Erbakan, kalkınma ajansları ile de Türkiye’nin 20 bölgeye ayrıldığını kaydetti. “Türkiye’yi bölüp parçalamak için her şeyi yapıyorlar” tepkisinde bulunan Millî Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, reel sektördeki aşırı borçlanmaya da vurgu yaptı. Bu kesimin dış borcunun AKP döneminde korkunç bir şekilde arttığını ifade eden Erbakan, bu firmaların bu borcu ödemelerinin mümkün olmadığını dile getirerek, “Bunlar yarın hepsi iflas edecek. Siyonizm de bunu istiyor. AKP de zaten bunun için iş başına getirilmişti” dedi.

Erbakan, 23 Temmuz’da Millî Görüş iktidara gelerek, bu tabloları değiştireceğine dikkat çekerek, “Onlar batırır biz yaparız, Allahın izniyle. 50 seneden beri bunu yapıyorum. Gelip gelip yapıyorum, bakıyorum arkamdan biri gelmiş bozmuş” dedi.



CIA Başkanı’nın Türkiye ziyareti

Necmettin Erbakan konuşmasında Millî Görüş iktidarlarının gerçekleştirdiği büyük hamle ve başarılara değindi. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı zaferinden sonra, ekonomik zafer için muazzam bir ağır sanayi hamlesi başlattıklarını anlattı. O dönem petrol fiyatlarının dört kat artmasına ve ambargo kararlarına rağmen bu konuda tarihi bir başarıya imza attıklarını söyleyen Erbakan, ancak ağır sanayi hamlesinin gerçekleşmesini istemeyen dış güçlerin çabalarından da çarpıcı örnekler verdi. Erbakan, “Bu kalkınma hamlesini başlattığımız zaman Amerika’dan CIA Başkanı Clifford Türkiye’ye geldi. Sabah kahvaltısını Sayın Ecevit, öğlen yemeğini sayın Demirel’le yedi. Biz Demirel’le hükümetteyiz. O gün biz radyodan öğrendik ki seçimler erkene alınmış. Niye öne alınıyor? Çünkü Ağır Sanayi hamlesi dursun ve MSP’siz hükümet kurulsun isteniyor. Clifford’un arzusu bu” dedi.



Millî Görüş Böyle Konuşur

Ancak yapılan seçimlerden Millî Görüş’ün yine zaferle çıktığını ve hükümet olduğunu belirten Erbakan iki ayın içerisinde 70 tane fabrikayı bitirerek hizmete açtıklarını hatırlattı. Erbakan Ağır Sanayi Hamlesi ile ortaya konan ekonomik kalkınmayı ve yapılan fabrikaları şöyle sıraladı. “13 Tane şeker fabrikası. 18 çimento fabrikası. 12 tane gübre fabrikası.

6 tane kağıt fabrikası. 28 tane Sümerbank fabrikası. Bunlar 28 taneyi sattılar. Biz 28 taneyi yaptık. 2 tane nebati yağ fabrikası. 27 tane et kombinası. 7 tane filtresiz sigara fabrikası.

7 tane demir çelik, 32 tane makine kimya’nın ağır makine fabrikası. Tümosan motor ve makine sanayi 13 tane. Taksan 4 tane. Temsan 12 tane, Tüsaş 1 tane. Tersane 2 tane. Ziraat Makineleri sanayi 3 tane. 113 tane ihtiyaç karşılayan fabrika, 74 tanede makine fabrikası.

4 Tane de ağır harp sanayi fabrikası; Tank fabrikası, Top fabrikası, Roket Fabrikası,

Harp gemisi fabrikası…Kim konuşuyor Millî Görüş konuşuyor. Millî Görüş konuştu mu böyle konuşur.”

Irkçı emperyalistlerin, Ağır sanayi hamlesini gözden düşürmek için ‘ağır’ kelimesini ‘hantal’ diye tercüme etmeye kalktıklarını da kaydeden Erbakan, “Bana bak ırkçı emperyalist; çocuk mu aldatıyorsun sen. Ne hantalı. Hantal sensin. Ağır sanayi demek fabrikalar yapan fabrika demek. Senin canına okumak demek. Senden makine almaya mecbur olmamak demek. Bağımsız olmak demek. Lider ülke olmak demek” diye konuştu.

Erbakan, “Biz Allah’ın izniyle istiklal harbini yapan ecdadın evlatlarıyız. Çanakkale harbini yapan ecdadın evladıyız. Öyle düşmana, IMF’ye teslim olmayız. Bu oyunlara çok alışkınız. Onlar nasıl ustalaşıyorsa, bizde ustalaşıyoruz Allah’ın izniyle. Şimdiden haber veriyorum. Bu sefer geldiğimiz zaman aynı oyunları yapamayacaksınız. Çünkü Allah bizimle beraber” dedi.





Efsane Hükümet; Refahyol

Konuşmasında Refahyol Hükümeti’nin efsane hizmetlerine de değinen Prof. Necmettin Erbakan, daha önceki Millî Görüş iktidarlarında olduğu gibi 54’üncü Hükümet döneminde de çökmüş olan ekonomiyi ayağa kaldırdıklarını vurguladı. Refahyol Hükümeti’nde 50 milyar dolarlık bütçeye 6 ayda 35 milyar dolar ilave ettiklerini kaydeden Erbakan, bunun ancak iman gücüyle ve inançla olabileceğini vurguladı.

Milletin parasını millete vermek için Havuz sistemi’ni ve Yeni bir dünyanın kurulması içinde D-8’leri hayata geçirdiklerini hatırlatan Necmettin Erbakan, Refahyol dönemindeki hizmetleri de şu şekilde sıraladı:”Biz ne yaptık? Her sana 5 milyar dolar zarar eden KİT’leri 2 milyar dolar karar geçirdik. 100 alan memura 250 verdik. 182 dolar alan asgari ücreti 210 dolara çıkarttık. 53 milyon lira olan giydirilmiş ortalama aylık ücreti, 108 milyona çıkarttık. İşçi emeklilerinin maaşlarını yüzde 100 arttırdık. Bağkur emeklisine yüzde 300 verdik. Memur emeklisinin maaşını yüzde 216 arttırdık. 500 milyon dolar verilecekti KOBİ’lere biz yıl sonunda 1 milyar dolarla bitirdik. Fakir fukara fonunu faize veriyorlardı, biz fakir fukaraya verdik hepsinin duasını aldık. Tarım bakanlığı bütçesini yüzde 89 arttırdık. Tarımsal destekemeye 38 trilyon ayrılmıştı, biz sene sonunda 95 trilyon verdik. Toprak mahsulleri ofisi köylüden 43 trilyonluk mal alıyordu 136 trilyona çıkarttık. Yüzde 312 arttırdık. 145 milyon dolarlık hububat alınırken, 330 milyon dolarlık hububat aldık. Başka; Pancar yüzde 189 arttırılmış, bugday yüzde 282 arttırılmış, tütün yüzde 207 arttırılmış, kabuklu fındık yüzde 468 arttırılmış. Ne diyorum ben, duyuyor musunuz? Yaptıklarımızı anlatıyorum size”

Millî Görüş bu başarılara imza atarken AKP iktidarının IMF’nin talimatlarının dışına çıkamadığını belirterek, “Bakın bizim tablomuz ortada. Yüzde 100’den aşağı artış yok.

Şimdi bunlara yüzde 5-10 arttır dediğin zaman ödleri patlıyor. IMF ağabeyleri müsaade etmiyor. Bizdeki şu bereketi görmüyor musunuz” dedi. Erbakan bütün bunların tek kuruş borç almadan ve ek vergi koymadan, tamamen milli kaynaklar harekete geçirilerek yapıldığına da dikkat çekti





Şimdi ben bugün gidiyorum süpermarketten bir mal alıyorum, aldığım mala 300 lira ödüyorum, bunun 100 lirası faiz. Bankalar eliyle dolaşıp, ırkçı emperyalizme gidiyor, sen bunla kurşun al, yarın gel beni öldür diye. 100 lirası da haksız vergi. Bunu da devlet alıyor, yarısını götürüp ırkçı emperyalistlere veriyor. Amerika yeşil, beyaz ve sarı kağıtla dünyadan 15 trilyon sömürmüş. Biz buna üç kağıt ekonomisi diyoruz. Şimdi bak üç kağıt oyununu bırak. Alışverişlerle ödenen 22,5 trilyonu da bırak, sadece 10 tane uluslar arası kuruluşla 7 trilyon sömürü yapıyor. Şu 7 trilyonun manası nedir biliyor musun? 6 milyar insanın her birisi her sene 1200 dolar ödüyor dünya siyonizmine. Bu nasıl bu nasıl dünya! Şimdi bu işbirlikçilere sesleniyorum, sözde 16 tane parti seçime giriyor, hadi ordan be, hadi ordan, çocuk mu aldatıyorsunuz. Niye, çünkü Saadet Partisi’nin dışındaki hepiniz, 15’inizde işbirlikçisiniz, IMF’cisiniz, Amerikancısınız, İsrail’den yanasınız. Hiçbirinizin birbirinizden farkı yok. Siz bir tek partisiniz. Biz ise IMF ile güreşmeye geliyoruz. Daha doğrusu IMF’ye söyleyip göndermeye geliyoruz. Kimin için, köy kahvesindeki kasketli Ahmet için. Köy kahvesindeki kasketli Ahmet’in işçisi biziz. Onun hakkını alıp ona vermek için savaşan biziz. Onu gelmiş narkozlamış. Hani bu AKP varoşların partisiydi. Ne oldu bu varoştakiler öldü bitti. Sadece 4 tane dolar milyarderi 24’e çıktı. Bu sadece dolar milyarderlerine çalıştı. Adam mı aldatıyorsunuz, çocuk mu aldatıyorsunuz, hadi ordan. Hepiniz rantiyecisiniz, hepiniz rant ekonomicisibiniz, hepiniz haksız kazançtan yanasınız, hepiniz fakir fukarayı ezen insanlarsınız. Sizden hayır gelmez. Bu ezen ezilen düzeninin değişmesi lazım. Mutlaka adil bir düzenin kurulması lazım.” Diye konuştu.





23 Temmuz insanlık devrimi

23 Temmuz tarihinin büyük bir insanlık devrimi tarihi olduğunu vurgulayan Erbakan, “Biz biliyorsunuz geçen sefer geldiğimiz zaman D-8’leri kurduk. Şimdi D-60’ları, D-160’ları ertesinde kuracağız, yeni bir dünya düzeni kuracağız, Yeni Birleşmiş Milletler. Yeni siyasi irade, teknolojik işbirliği teşkilatı, yeni para birimi, ekonomik işbirliği, yeni bir banka, dünya bankası ama bunun gibi faizci değil. Yeni bir IMF, fakirleri doyurmak için, soymak için değil. Bundan başka kültür işbirliği, ifsadı körüklemek için değil, ıslah için. Şuurlandırma ve aynı zamanda da tanıtma teşkilatı olacak, kadın ve aileyi koruma. Dünya teşkilatları olacak bütün insanlığın saadeti için. Teknolojide öne geçeceğimiz için 2’nci Yalta’yı yapacağız, hakkınıza razı olun, oturun oturduğunuz yerde diyeceğiz, ecdadımız gibi yeni bir dünya kuracağız. 23 Temmuz işte budur” dedi





. Dünya olimpiyatlarının 5 tane halkası vardır. Bizim 6 tane halkamız var, biz onlardan da üstünüz. Nedir o 6 tane halka. Önce inanacaksın. Sonra bilgi sahibi olacaksın. Sonra planlı olacak, sonra kadron olacak, takip olacak ve intaç olacak. Böylece bu altın zinciri uygulamak suretiyle, bu disiplinle olaylar sonucuna eriştirilecek. Başarının anahtarı burada yatmaktadır. Reel ekonomi benimsenecek. Kendi gücümüzle kalkınacağız. Üretim, ihracat, istihdam seferberliği başlatacağız. Üretim akıllı ve engelsiz, ucuz, yüksek kaliteli olacak. Bölüşümde herkes hakkını alacak, adil bir düzene geçilmek suretiyle. Ülke bütünüyle kalkınacak, tüm gelir gruplarına dengeli refah sağlanacak. Tasarruflar teşvik edilecek, her türlü israf ortadan kaldırılacak, verimli, toplam kalite arttırılacak



Millî Görüş’ün iktidara gelmesiyle kaynağının hazır olduğunu da belirten Erbakan, “Efendim, halkı nasıl zengin edeceksiniz? Hiç bunu bize sormayın. Kaynağı nerden bulacaksınız demeyin. Çünkü bu kaynağı kaç kez bulduk? Sadece şu AKP’nin dışarı gönderdiği 200 milyar dolar varya, biz tıpkı bu havuz sisteminde olduğu gibi bu 200 milyar doları dışarıya göndermeyeceğiz. 5 senelik bir dönemde tam 1 trilyon yapar” diye konuştu.



Türkiye’de Adil Düzen’in kurulmasıyla milli gelirin muazzam miktarda artacağını belirten Erbakan, “Çünkü her şey üçte bir fiyatına malolacak. İhracat artacak, istihdam artacak, milli gelir artacak. Bunları bir kenara bırakıyorum. Yolsuzluk, molsuzluk gidecek. Bunları da bir kenara bırakıyorum” diye konuştu.

Bu 1 trilyonla ne yapacaklarını da anlatan Erbakan, devletin bütün iç ve dış borcunun ödeneceğini, herkese yoksulluk sınırının çok üzerinde maaş verileceğini, herkese sağlık sigortası yapılacağını, adalet sisteminin bütün ihtiyacının karşılayacağını kaydetti. Herkese eğitim imkanı tanınacağını vurgulayan Erbakan, “Her çocuk istediği üniversitede istediği fakültede okuyacak.. Bunun için 200 tane daha üniversite kurmak lazım. Kuracağım, var mı bir diyeceğin? Var mı bir diyeceğin? Çocuk okumak istiyor, niye okumasın? Bu parayı alıp, ırkçı emperyalizme verip, ‘Git misket bombası al, yarın gel beni işgal et’ diyeceğime, çocuğumu okutsam daha akıllı iş yapmam mı?” diye konuştu. Her köye asfalt yol yapacaklarının altını çizen Erbakan, Türkiye’nin her önemli yerine otoban yapacaklarını, 22 GAP, 35 Telekom, 40 TÜPRAŞ, 80 ERDEMİR ve mükemmel bir savunma sanayi kuracaklarının altını çizdi.



Her eve her ay 2 bin dolarlık ek kaynak imkanı sağlayacaklarını vurgulayan Erbakan, 6 milyon işsize de iş bulacaklarını dile getirdi. Erbakan şöyle konuştu: “ İşte 1 trilyon dolarla bunların hepsi yapılır. Bunu götürüp dışarıya veriyorsun. Kendin burada inim inim ağlıyorsun. Niye? AKP’ye verdin de onun için. 50 sene oldu. Bu işbirlikçelere oy verdiğin zaman sonunda bunun olacağını bilmiyor musun? Bunlar senin düşmanınla işbirliği yapıyor. Onun için seni soyuyor. Seni yok etmeye çalışıyor. Deli misin sen yahu? Deli misin, deli misin?” dedi



İskenderun Singapur gibi olacak

Yeniden Büyük Türkiye projelerinin hayata geçirileceğini anlatan Erbakan, bunların içinde yüksek standartlı Tiran-Bakü otoyolu, boğazda tünel köprünün yanı sıra 3. köprü, İzmit Körfezi ve Çanakkale Boğazı köprüleri, hızlı tren, serbest bölgeler ve organize sanayi bölgeleri bulunduğuna işaret etti.

İskenderun’un Singapur gibi büyük bir serbest liman yapılacağını vurgulayan Erbakan, “Bu İskenderun’daki serbest bölge demek, Singapur demektir. Singapur’a günde 200 tane gemi giriyor, 200 tane gemi çıkıyor. Bu liman nasıl bu hale gelmiş. 200 giriş, 200 çıkış. Koskocaman muazzam bir şehir. Hep konteynırlarla dolmuş. Bu neresidir? Güneydoğu Asyadır. Adam bunu dünyanın öbür ucunda yapmış. İskenderun, neresi? Asya, Avrupa ve Afrika’nın merkezi. Sene bunu yaptığında, orda 200 gemi geliyorsa, buraya 1000 gemi gelecek, 1000 gemi çıkacak. Niye? Millî Görüş geldi, Saadet Partisi geldi de onun için” diye konuştu.

Erbakan en önemli değişikliği ise devlet yapısında gerçekleştireceklerini de anlatarak, “En önemli yapacağım şey ise, devlet yapısında gerçekleştireceğimiz değişiklik. Nasıl IMF devlet içinde devlet kurmuşsa, biz de tam tersini yapacağız. Her şeyi milli iradeye vereceğiz” diye konuştu.



22 Temmuz’da süt için

Ülkenin güvenliği için çalışan yüksek güvenlik kuruluna rağmen ülkenin her şeyinin düşmana gittiğini vurgulayan Erbakan, “Ülkenin güvenliği için çalışıyoruz ama her şeyimiz düşmanımıza gidiyor. Bu nasıl güvenlik yahu? Ne olacak? Millî Bağımsızlık Kurulu. Ben neden mal alırken üçte birini düşmanıma ödeyeyim? Bunun çaresi nedir? Sen mal alırken üçte birini düşmanına verirsen güvenliğini ne ile temin edeceksin? Bizim yaptığımız Nasreddin Hoca’nın türbesine benziyor. Bir kilit var, üç duvar yok. Irkçı emperyalizm, istediği gibi fıldır fıldır giriyor. İstediğini yapıyor, istediğini yürütüyor” dedi. Millî Görüş iktidarında; Bağımsızlık ve Ekonomik Sömürü Önlenmesi Yüksek Kurulu, Yüksek Teknoloji Geliştirme Kurulu ve Adil Ekonomik Düzene Geçiş Yüksek Kurulu oluşturulacağını belirten Erbakan, “Ve böylece Türkiyemiz hakikaten, lider ülke haline gelecek. Sen Millî Görüş’ün ne olduğunu bilsen, 22 Temmuz’a kadar uyuyamazsın” diye konuştu.

Erbakan konuşmasını sonunda halka seslenerek, “Yeniden Büyük Türkiye’yi, Yeni Bir Dünyayı kuracağız. Görüyorsunuz ki, biz çok zenginiz, Elhamdülillah. Ey aziz milletimizin kıymetli evladı. 22 Temmuz’da kireç suyu içmeyeceksin, süt içeceksin süt. İkincisi, Saadet Partisi’ne oy verdiğin zaman 23 Temmuz senin en büyük bayramın olacak” dedi.

No comments:

Post a Comment