Monday, December 14, 2009

Millî Görüş

Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan uyarılarını sürdürüyor




İşbirlikçilere oy yok



Bütün dünyanın ırkçı emperyalizmin tehdidi altında olduğuna dikkat çeken Millî Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, “Irkçı emperyalizm köle istiyor. Bunu da işbirlikçiler sayesinde sağlamaya çalışıyor. Bağımsız Türkiye istiyorsanız, işbirlikçilere oy vermeyin” uyarısında bulundu.

Kanal B televizyonunda Mithat Sirmen ve Nahit Duru tarafından hazırlanılıp sunulan Başkent Oturumları programına katılan Erbakan, dünya tarihine ve yaşadığımız sürece ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Erbakan, programa katılan Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Fikret Bila ve Gazeteci-Akademisyen Doç. Dr. Hasan Ünal’ın sorularını cevapladı. Programda Irkçı Emperyalizmin tarihsel kökenlerine değinen Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Siyonizmin Tevrat’ın tahrif edilerek Kabala adlı sihir kitabına inanılmaya başlanmasıyla ortaya çıktığını hatırlattı.

Irkçı emperyalizmin kendilerini efendi, diğer insanları ise köle olarak gördüğünü kaydeden Erbakan, bu zihniyetin faizci kapitalist sistemle dünyayı ele geçirmeye çalıştığını vurguladı. Doları siyonizmin parası olarak nitelendiren Erbakan, Amerikalıların da ırkçı emperyalizmin narkozu altında olduğunu söyledi. Siyonizmi timsaha benzeten Erbakan, bu timsahın üst çenesinin ABD, alt çenesinin ise AB olduğunu söyleyerek, “bunları bilmeden dünya olaylarını bugün yaşananları anlayamayız” dedi.



ANKARA BÜROSU

Millî Görüş Lideri Necmettin Erbakan milletin saadetinin 22 Temmuz’da Saadet’in zaferiyle mümkün olacağını söyledi. Bütün dünyanın ırkçı emperyalizmin tehdidi altında olduğunu belirten Erbakan, siyonizmin emellerine ulaşmak için Türkiye’de bağımsız bir devlet istemediğini vurguladı.

Kanal B Televizyonu’nda Mithat Sirmen ve Nahit Duru tarafından hazırlanılıp sunulan Başkent Oturumları programına katılan Erbakan, dünya tarihine ve yaşadığımız sürece ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Erbakan, programa katılan Millîyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Fikret Bila ve Gazeteci-Akademisyen Doç. Dr. Hasan Ünal’ın sorularını cevapladı.

Programda Irkçı Emperyalizmin tarihsel kökenlerine değinen Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Siyonizmin tevratın tahrif edilerek Kabala adlı sihir kitabına inanılmaya başlanmasıyla ortaya çıktığını hatırlattı. Irkçı emperyalizmin kendilerini efendi diğer insanları ise köle olarak gördüğünü kaydeden Erbakan, bu zihniyetin faizci kapitalist sistem ile dünyayı ele geçirmeye çalıştığını vurguladı. Doları siyonizmin parası olarak nitelendiren Erbakan, Amerikalıların da ırkçı emperyalizmin narkozu altında olduğunu söyledi. Siyonizmi timsaha benzeten Erbakan, bu timsahın üst çenesi ABD, alt çenesinin ise Avrupa Birliği olduğunu söyleyerek, “bunları bilmeden dünya olaylarını bugün yaşananları anlayamayız” dedi.

Erbakan; “Bu ırkçı emperyalizm kurduğu faizci sistemle 6 milyar insandan her yıl 7 trilyon dolar sömürüyor. Bu yüzden doğan her çocuk bin 200 dolar borçla doğuyor. Ayrıca bu Siyonizm hristiyanlığı taşeron olarak kullanıyor. Karşısında düşmün olarak İslam’ı görüyor. Çünkü İslam Allah’tan başkasına kul olmamayı emreder. Onlar ne diyor, biz efendiyiz siz kölesiniz. Oysa Müslümanlar köleliği reddetmiş ve tarih boyunca adil bir dünyanın öncüsü olmuştur” dedi.



Ilımlı İslam Haim Nahum doktrinidir

Erbakan bir soru üzerine Ilımlı İslam projesinin Haim Nahum doktrininin bir parçası olduğunu vurguladı. Erbakan, “Ne diyor Haim Nahum doktrini. Dininden uzaklaştırılacaklar. Çünkü bunlarda Sütçü İmam’lar, Rıdvan Hoca’lar var. Bu yüzden yumuşak lokma yapmak için dininden uzaklaştırmak istiyorlar. Nasıl olacak? Ya yasaklayarak ya da özünü değiştirerek. Dünya siyonizmi ikisini de deniyor. Hem yasaklama hem de özünü değiştirmeye çalışıyor. Namaz kılacaksın, oruç tutacaksın ama siyonizmin düzenine karışmayacaksın. Köle olacaksın. Müslümanlık şuur dinidir, şekil değil. Müslümanlık kölelik kabul etmez” diye konuştu.



Kudret sahibi ABD değil Cenab-ı Hak’tır

Millî Görüş Lideri Necmettin Erbakan, AKP ile ilgili sorulara verdiği cevaplarda AKP’yi ‘tam işbirlikçi” olmakla suçladı. Türkiye’de sadece iki tane görüş olduğunu tekrarlayan Necmettin Erbakan, “Birisi Millî Görüş; bu milletin tarihi, inancı, kendisi. Diğeri ise işbirlikçilik. Bu işbirlikçilerin hepsi IMF’ci, hepsi Amerikancı, hepsi Avrupa Birlikçi, hepsi İsrailci. Siz bunların ağzından hiç Yeni Bir Dünya kurma diye bir şey duydunuz mu, hayır duyamazsınız. Bunlar işbirlikçi AKP ise tam işbirlikçi. 30 sene bizim dersanemizde kayıtlıydılar ama dersleri öğrenip anlamamışlar. Bunlar Arka Kapıdan Kaçanlar Partisi. Millete hizmet etmek yerine, yeni bir dünya kurmak yerine futbol oyununu daha çok sevdiler. Şimdi Amerika’nın, İsrail’in istediğinden çıkmıyor. Çünkü sandalye sevdası var. Ben onların gözüne gireyim diye ikide bir adam gönderip ben daha iyi hizmet ederim, beni delikten aşağı süpürmeyin diyen onlar değil mi? Neden? Kuvvet Kudret sahibi onlar zannediyor da ondan. Halbuki Kuvvet kudret sahibi yalnız Cenabı Hak’tır.

Millî Görüş gömleğini çıkardı işbirlikçi gömleğini giydi. O yüzden Kıbrıs’ı vermeye kalkıyor, O yüzden ABD’ye hizmet ediyor. Şu kadar sortiye izin verdik diye iftihar ediyor. Bunun vebali çok büyük. Ben ağabeyleri olarak uyarıyorum, kendine gel diyorum. Sen hangi tarihin evladısın. Bun bunları kızmamdan değil şefkatimden söylüyorum. Bu milleti uçuruma sürüklüyorsunuz, yanlış yoldasınız diyorum”



Baba ocağına dönecekler

AKP’yi halka süt diye yutturulmaya çalışılan kireç suyuna benzeten Erbakan, siyonizmin bütün medyasıyla halkın yeniden AKP’ye oy vermesi için çalıştığını anlattı. Saadet Partisi’nin süt, AKP’nin ise kireç suyu olduğunu vurgulayan Erbakan, “Ey köy kahvesindeki kasketli. Siyonizm seni aldatıyor. Nasıl aldatıyor. Diyor ki, bu da beyaz. Ne demek manası? Tayyip, İmam Hatip Okulu mezunu diyor. İkisi de beyaz ama aynı şey demek değildir. İkincisi hanımı mesture. Üçüncüsü, o da akıyor yani namaz kılıyor. Bunları ileri sürüp, bunlar daha büyük parti bunlara oy ver diyor. Horoz dövüşü ile buna yönlendiriyor. Ama milletimiz inşallah kireç suyu yerine sütü içecek ve Sultan Fatih olacak. İsrail’e mumya olmayacak. İşte bu seçimde, milletimize yapılacak en büyük tavsiye bu olacak” diye konuştu.

Milleti, siyonizmin oyununa ikinci kez düşmemesi konusunda uyaran Erbakan, AKP’nin dağılmaya başladığını belirterek, “ Ne büyük partisi? Parti marti değil. Sadece derme çatma bir topluluk. İşte darmadağınık oldu gitti. Yarısı şimdi koptu gitti” diye konuştu.

AKP’den liste dışı kalan milletvekillerinin yedikleri darbe sonrası izin istediklerini belirten Erbakan, “Hala Millî Görüş’ten iz kalanları tasfiye ettiler. Şimdi bir bir çıkıyorlar televizyona. Baba yuvalarına dönecekler çaresi yok. Böyle derme çatma şeyin yürümesi mümkün değil. İçlerine kim Millî Görüşçü ise, kim tezkereye hayır dediyse, bunların hepsini çıkarttılar. İsrail hoşlanmıyor diye. Dolayısıyla onların hepsi baba yuvasına dönecek” dedi.

AKP’nin ABD, İsrail ve AB’ye bağımlı dış politikasına da sert şekilde eleştiren Erbakan, “Ben ABD ve İsrail ile harp mi yapayım diyor. Kim diyor sana harp yap diye. Şahsiyetini takın. Hangi milletin evladını olduğunu düşün. Sen gidiyorsun, Berlusconi’nin ensesini, kulağını beni AB’ye al diye öpüyorsun. Sen hiçbir defa oturup derste dersi dinlemedin mi?” dedi.



Sen İmam Hatip’te okumadın mı?

AKP’nin Avrupa kapısında kendisini bağlaması için beklediğini vurgulayan Erbakan, “Neden? İsrail böyle istiyor. Ben bunu böyle yapacağım ki, iktidarda sandalyede oturayım. Bu nasıl zihniyet? Birden bire AB’ci oldu. Sana mı kalmış? Dün bizim aramızda iken AB hristiyan topluluğu diyordun şimdi çıkmışsın AB’ci olmuşsun. Bu nasıl değişiklik böyle? Sende hiç izan yok mu? Sen İmam Hatip okulunu okumadın mı?” diye konuştu.

30 yıl sürecek müzakereyi bir insanın nasıl kabul ettiğini soran Erbakan, “Ne müzakeresi yapılacak? Her gün ne verileceği. Ermeniye, Ruma, İsrail’e ne verileceği. 12 tane barajın bulunduğu GAP’ı İsrail’e vereceksin. Hepsini verdikten sonra bakacakmış, hazmettim mi diye. Ondan sonra da referanduma götürecekmiş. Sonra seni alamayız diyecekmiş. Ama yarabbi biz bugüne kadar çok idealler gördük, ama böylesini görmedik ” dedi.

“İmam hatip okuyan bir insanın bizzat bunu yapmaması lazım” diyen Erbakan, “Gittiler Papa’nın önünde imza attılar, çoluk çocuk. O imzaladıkları belge, AB’nin statüsü. Ne var içinde? Bizim temelimiz dinimizdir diyor. Dinleri ise hristiyanlık. Kültür ve medeniyeti ise, eski Roma. Bir insan mübarek İslam dinini ve medeniyetini bırakır da, gider bunların kapısında yalvarır mı? Hele İmam Hatip lisesi talebesi olan bir insan gider bu işi yapar mı? Berlusconi’nin dünürüm diye kulağını ensesini öper mi? Bu ne zillettir. Düşünülmesi bile insanın tüylerini diken diken ediyor ” diye konuştu.



AKP’nin değişiminin adı: Başkalaşım

AKP yöneticilerinin bu hale Millî Görüş gömleği çıkardıkları için geldiklerini anlatan Erbakan, değişimi biyolojik yöntemle açıklayarak, şöyle konuştu: “ Millî Görüş gömleğini çıkartırsanız, hidayetiniz kararır, hayrı şer, şerri ise hayır olarak görürsünüz. Buna değişme denmez. Bunun biyolojide adı var: Başkalaşım. Yani mesela kozanın içinde bir kurt, kelebek olur. Öyle bir değişiklik ki bu, özü değişiyor. Dün söyledikleri ile bugün söylediklerini yan yana koyduğunuz zaman buna değişim demeniz mümkün değil. Bunun adı Başkalaşım’dır. Yani yapı değişikliği, bütün organizmanın değişmesi. Bunlar büyülendiler, buna uğradılar. İşte sandalye hırsı böyle feci bir hastalıktır” dedi.

AKP’de liste dışı kalmış ve Başkalaşım geçirmiş isimlerin Millî Görüş’e yeniden nasıl kabul edileceği sorusuna da cevap veren Erbakan, “Bizim baba ocağı öyle bir ocak ki. Kim gelirse biz Mevlana ocağıyız. Onları tekrar adam ederiz. Yeter ki o hidayete ersinler, yaptıklarının hata olduğunu anlayıp pişman olsunlar. Mevlana ocağına gelen, tekrar insan olur” dedi.

Erbakan, kendisinin son dönemde yaptığı uyarıları AKP yöneticilerinin anlamadığını belirterek, “Hala anlamıyorlar. Ekonomiyi vermiş IMF’ye, kendisinden haberi yok. Halbuki burada millet inim inim ağlıyor. Ama şimdi 22 Temmuz’da görecek. Bütün o varoşlar, bundan intikamını alacak. Bütün işçi, memur, köylü, ananı al git demeler, gözünü toprak doyursun demeler, bana mı sordun da aldın demeler, bunların hepsinin hesabı sorulacak” diye konuştu.

22 Temmuz öncesi üç şeye dikkat edilmesini isteyen Erbakan, “Seçime 16 parti girmiyor, iki parti giriyor. Saadet Partisi ve diğerleri. Diğerlerinin hepsi işbirlikçi, aralarında hiçbir fark yok. Hangisine oy verirsen hiçbir şey değişmez” diye konuştu.

Saadet Partisi’ne oy vermek için sadece maneviyatçı olmasının yeterli olduğunu belirten Erbakan, Millî Görüş’ten başka maneviyatçı parti olmadığını kaydetti. “Onun için diğer partilerin hiçbirisinden hayır gelmez. Gelmedi gördün” diyen Erbakan, oy vermenin ölçüsünün ve altın anahtarının maneviyatçılık olduğunu dile getirdi.

Erbakan, halkı ‘IMF’den kurtaracağım, Adil bir düzen kuracağım ve Yeni Bir Dünya kuracağım’ diyen Millî Görüş’e oy vermesini istedi

No comments:

Post a Comment